Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
Biz sayısalcıların edebiyat dersinde en çok ilgisini çeken konulardan biriydi. İşin bir matematiği vardı çünkü. Çizgi, nokta, nokta, çizgi.. diye ayrı ayrı kalıplar vardı. Normalde 90 lı yılların sonuna doğru müfredattan kalkmıştı ancak edebiyat öğretmenimiz sırf bilin diye vermişti. İyi ki de öyle yapmış, sevmiştim aruz bulmayı. Divan edebiyatına ayrı bir hayranlığım var çünkü.
Ne yanar kimse bana ateş-i dilden özge
Ne açar kimse kapım bad-ı sabadan gayrı.
(Bana gönlümdeki ateşten başka hiç kimse yanmaz;
bahar rüzgarından başka kimse kapımı açmaz.)
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |