Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
Yusuf atılgan ı bir türk kafkası olmaya aday yapan eseridir, öyle şaşırtıcı olay örgüsü filan bulamazsınız, akıcı makıcı da değildir, romanda tek şey bulursunuz: insan..
Her şeye yabancı, beklenti içerisinde olmayan, bulunduğu an'ı yaşamaya çalışan bir insanın konu edildiği roman. Kitap kahramanı Zebercet'in, yalnızlık, yabancılık tipik özelliği. Yalın bir anlatım, akıcı bir eser.
Zebercet, yalnızlığı, gel-git'leri, karamsar bir ruh hali ile Camus'un Yabancı eserindeki Mersault'u hatırlatır.
Karanlık bir roman.
Hatta romanın yazarı Yusuf Atılgan; çok karanlık şeyler yazıyorum, herkes şaşıracak sözü ile eserinin özetini sunmuştur.
Amacına ulaştı mı bilinmez ama eserdeki karanlık yanın bazı okurlarda hala etkisinin sürdüğü de bir gerçek.
tekdüzeliğin ve sevgisizliğin romanı.
kısa olmasına rağmen zor okunan bir metin. anlatım tekniği çok farklı. okuru boş bırakmayan, sürekli uyanık olmaya sevk eden bir anlatım benimsemiş yazar.
romanın kahramanı da aslında bir antikahraman. doğumundan itibaren ezilmiş, horlanmış, alaya alınmış bir adamın içsel dünyasının su yüzüne çıkmasının hikayesi. otel katibi zebercet'in otelde kalan bir kadını düşleyerek bilinçaltına doğru yaptığı yolculuğa eşlik ediyorsunuz okur olarak. insanlardan kaçması nedeniyle gelişemeyen iletişim yeteneği, kendini ifade etmede yaşadığı zorluklar, bilinç akışı türünden bir içses eşliğinde zebercet'i anlamaya çalışırken, ve anladığınızda gelen ürpertiyle buluyorsunuz kendinizi.
sarsıcı ve rahatsız edici bir roman. berna moran'ın "türk romanına eleştirel bir bakış" üçlemesinin ikinci kitabında uzunca tahlili yapılmış. roman okunduktan sonra buna da bakmak, gözden kaçan detayları göstermesi açısından faydalı.
benim de katıldığım bir görüş olarak absürd roman türünün edebiyatımızdaki güzel bir örneği. saçma hayatlar, saçma sonlar... camus'nün yabancı'sından daha vurucu bir anlatımı var bana göre.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |