ağlama duvarına varıp ne için ağlıyorlar merak ettim.
geçmiş gitmiş pişmanlıkları için mi ?
elde edemedikleri için mi ?
elden kaçırdıkları için mi ?
bile isteye içinden geçtikleri için mi ?
hepsi mi ?
hiçbiri mi ?
ayrıca duvarda biriken bu enerjiler günün sonunda bir fiziksel ya da kimyasal değişime doğru yol alıyor mu ?
hani derler ya taş olsa çatlar,
duvar olsa anlar,
Sana diyorum sana, duvara anlattım anladı, sana anlattım anlamadın. ( bunu yıllar önce komik ve mütedeyyin bir akrabamdan duymuştum. Adam çok zekiydi. nevi şahsına münhasırdı. doğruyu yanlışı biliyordu ama genetik birtakım damarları da yok değildi. " ne yapacan mecbur, bu da böyle deyip idare edecen " durumları.
duvara dönecek olursak:
Kimseyi ağlama duvarı zannetmeyin
kimseye ağlamayın
başınızın çaresine bakın