Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
yesildag22Bu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
çok doğru ve gerçekten biraz daha geç kalınıp okullarda yüz yüze eğitime geçilmezse bir nesil kaybedilecek. o yüzden bir an önce öğretmenler ve eğitim sisteminde çalışan herkes aşılanmalı.
hayret! , öğretmen konusu açılmış ve bu kadar az yorum var. demek ki sözlüğe giren sayısı az. bu konu normal sayfada çıksa şimdiye yorumlarda ,özellikle kötü yorumlarda, rekor kırması lazımdı. niyeyse birçok kişi öğretmenlere karşı içinde kin biriktirmiş. ama sistemi kimse sorgulamıyor. bence başarısızlığımızın en büyük sebebi ilk önce ezberci müfredatlar; ikincisi ilk ve ortaokulda sınıfta kalmanın olmaması; üçüncüsü de 12 yıllık zorunlu eğitim.
ilk konu zaten malum, bir sürü değişiklik yapılmasına rağmen bir türlü iyi bir müfredat oluşturulamadı. ikinci konu eğitim sisteminde bir faciaya yol açtı. çocuk okumak istemese de sadece okula gitmekle ,ki çoğunun devamsızlığı da sınırı her zaman geçer, sınıf geçer. ben çalıştığım bir okulda (lise) 5 zayıfla sınıf geçen gördüm. 9. sınıfa geldiği halde okuma yazmasını tam beceremeyen dünya kadar öğrenci var. şimdi siz bundan pisada başarı bekliyorsunuz. okuyamayan meslek öğrenmeye yönlendirilmeli. düşünsene hiç bir şey öğrenmeden 12. sınıftan 19-20 yaşında mezun olmuş bir öğrenci ne yapacak. size söyleyeyim: vasıfsız işlerde (motor kurye, garson vs.) çalışacak. hatta çevre ve aile baskısıyla hiç alakasız bir 2 yıllık meslek yüksek okuluna kayıt olup 4 yılda orada oyalanacak. 20-25 yaşındaki bu gencin yapacağı ne iş var söyler misiniz? halbuki çıraklık eğitimler geliştirilse ve okuyamayan öğrenciler hem çalışıp meslek öğrenirken hem de temel ve hayatını idame ettirebilecek basit bir eğitim alsa çok daha iyi değil mi? bu sistem var ama aileler böyle bir şeyi çok kötü bir durum olarak görüyor. çocuğu mutlaka okusun ve hatta üniversite bitirsin istiyor. sistem de buna çanak tutunca bir facia ortaya çıkıyor.
19-20 yaşında bile lise bitiren bir çocuk ne iş yapacak söyler misiniz? çırak da olamaz o yaşta. sonra elinden bütün yetkileri ve yaptırımı alınmış, sınıfında % 50 nin altında ders geçen varsa sorumlu tutulan öğretmenlerden eğitim sistemimizi değiştirmesi bekleniyor.
bir konu da şu, bu sayfalarda bir birimizi kötülemek yerine destek olsak, her bir meslek dalının haklarının iyileştirilmesini sağlasak daha iyi değil mi? birbirini kötüleyen yazıları gördükçe aklıma başında zebanisi olmayan cehennem kazanı fıkrası geliyor hep. ne yazık ki doğru.
1990 larda özel bir televizyon kanalının aynı adlı sigara markası sponsorluğuyla gündeme gelen pazar gecesi televizyonda ilk defa yayınlanan "parliament sinema kulübü" adlı sinema kuşağı. zamanında çok izlenirdi. şimdiki gibi internet vs. yoktu. güzel filmler verirdi. o zaman çok söylenen bir renk vardı tabi halk dilindeki söyleyişiyle "parlement mavisi".
burada yazılmayan daha başka ilginç renk ismi kirli sarı.
Bir çay demlemek için güzelim fidanı kesiyor. Böyle bir herife 825 TL ceza az olmuş. Kendi parasıyla alacağı 10 tane fidanı dikme ve en az 3 yıl bu fidanların bakımını yapma cezası verilmeli. Toplum hizmeti cezası gibi. Hatta bir fidana bu 3 yılda bir şey olursa bir 10 fidan daha dikme ve bakımını yapma cezası verilsin. :))
Takipçi bulunmuyor. |
Takip edilen yazar yok. |
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |