Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
annesi ya da babası yahut her ikisi de ölen veya akıl sağlığını yitiren veya çocuklarını terk eden ebeveynin çocuklarına bakım için devlet tarafından kurulan resmi kurumlardır..
genelde koğuş sisteminin olması ve bir arada 20 ila 30 çocuğa kadar aynı ortamda uyuyup kalınması ve çocuğun doğal yaşam alanına çokta uygun olmaması nedeniyle kapatılma kararı alınıp yerini , hayatın içinde apartman dairelerinde ev ortamı sıcaklığını yaşayabilecekleri ve özel odalarının olabileceği sevgi ve çocuk evlerine bırakacak olan kimsesiz çocukların barınma alanı
Bu yurtlarda barınan, büyüyen, yetişen çocuklara hep devletin çocukları gözüyle bakmışımdır. Anne ve babanın terk ettiği bir başlangıç çizgisinde; bu yurtların manevi soğukluğunda, bürokrasinin, kimi zaman çıkarcı bazen de sahiplenici kollarında büyürler buradaki çocuklar. bu yurtlar ülkenin her yerdedirler, burada yetişen çocukların sesleri kendi aralarında konuştuklarında gür çıkar. kendi içlerindeki dayanışmayı ömürlerinin sonuna kadar götürenleri vardır, çelme takıldığında yerden kalkamayanları olduğu gibi. dayanışma bir hayatta kalma biçimidir onlar arasında.
Burada kalan nesiller dayağın en kallavisini, yemeğin en cansızını yiyenlerden olurlar. kadın olanları, her daim doğduğuna pişman olabilecek bir dikenüstülükte yaşamayı öğrenirler buralarda. erkek olanı, ayakta kalma olgusunun yansımalarını en içinde hissetmek zorunda kalarak, ezilmemek için savaşmak gerektiği erkenden öğrenir bu yurtlarda.
Bu yurtlarda yetişen çocuklara devlet kendisini hem anaları hem de babaları yerine koyduğundan, onsekiz yaşından sonrası için de kaygılanıyormuş gibi yapmayı ihmal etmez. devlet dairesinde memuriyet ile de o kaygısını giderir.
Ne görev, iş, memuriyet verilirse verilsin hep bir yanı yaralıymış muamelesi görürler, aile kurumu söyleminin baskıcılığında ezilmeye çalışılırlar. toplumdan savruldukça, ana-babaları olan devlete sarılırlar.
Duvarlarının ranzalarının dolaplarının dili olsa dediğim yerdir. Hem yuvadır hem mezar. Koridorlarında gizli geçitler vardır, kimsenin görmediği olaylar o geçitlerde yaşanır.
#191s olaylar o geçitlerde yaşanır demek ile ne demek istiyorsunuz?
15 yıl yurtlarda kalmış biri olarak ömrümün yarısının yok oluşunu, çocukluğumuzu, gençliğimizi yitirdiğimiz, günde 1 ekmek bile yiyemediğimiz, çoğu zaman aç sefil dolandığımız, yırtık ayakkabılar ile okula gidip aha geldi yurt çocuğu diye hakaretlere maruz kaldığımız, insanların hep hor gördüğü, çocuk gelişiminden, psikolojisinden anlamayan kıt beyinlerin dayaklarına maruz kaldığımız, gençliğimiz de ise ezilmemeyi, bükülmemeyi çatır çatır bize öğreten, boynu bükük olsak da dik duran, devletimizin çocuğu olmakla gurur duyduğumuz, yetiştiğimiz, acıların, gözyaşların, hasretin, sevginin yüreğimize işlettiği yerlerdir..
evet, bu yurtlarda büyümüş vatanına, milletine, arkadaşlarına, dostlarına sıkı sıkı bağlı devletin evladıyım..
başımızı devletimizden başkasına eğmedik eğmeyeceğiz de, ne kadar ezilsek de dövülsek de, yüreğimiz yansa da bizi bu günlere getiren devlet babamızdır. devletimizin çalışanlarının bizlere yaptığı ezalar devletimizi bağlamaz. bizler adil dünya da doğmadık, doğruyu yanlışı acılar ile öğrendik ajitasyon yapmıyorum bunlar gerçektir. niceleri var bizim yine de başımızı sokacak bir evimiz vardı ya olmayanlar. bu insanlar niye sahiplenmiyorlar. hor göreceğinize niye elinden tutmuyorsunuz sizler de insanım diye geçinin. devlet her yere her kişiye erişemez yanımızda çevremizdekiler sizin sorumluluğunuzdadır. ya sahip çıkın ya da mal mal konuşup adamı hasta etmeyin. lafımız bu tarz düşünen zihniyetedir..
evet itiraf ediyorum ben yurt çocuğuyum ve bundan da gurur duyuyorum..
kim ne derse desin devletimiz var olsun. allah devletimizi ve milletimizi muhafaza eylesin..
Büyüdüğüm yerdir. #191t Söylemek istediğimi zaten sorunuzun altındaki paragrafta belirtmişsiniz sayın yazar. Zaten o satırları da bir yurt cocugu olarak yazdım. Sizin gibi 15 sene kalmış bir yurt cocugu olarak. Yurt cocugu olarak hayata tutunmak (herşeye rağmen) benim de kendimle ilgili gururum. Ama yine de psikolojimdeki kara deliklere sizin kadar affedici olamıyorum. Bu konuyu da burada daha fazla konuşmamayı öneriyorum. Fikirlerimiz farklı olsa da siz de benim yüzlerce kardeşimden birisiniz. Gerçek olan bu. Selamlar
Hayata yenik başlama deyiminin anlatılmak istenen yerleridir ama burada yetişen tanıdığım çoğu kardeşimiz, dostumuz, abimiz, ablamiz,sevdiğim insanlar bunu bir geriden başlamadan ziyade hayata tutunma olarak belki sizlerin tabiri ile "yurt çocuğu" sözünü kendi bilmez insanlara yedirme derecesinde kendini geliştirmiş topluma vatana insanlara faydalı bireyler olmuştur. Orada yetişmek kimsenin isteği ile olmadığını toplumuzun kendini akil! Görenlerin bir türlü anlamadığı yerlerdir. Bu duruşunuzu bu aşkımızı hayata tutunusunuza saygı ve sevgiyle takdir ediyorum.
Ne kadar denk geldi bilmiyorum ama şuan okuduğum kitapta orada yaşanan acı olayları anlatıyor. Ne kadar kötü insanlarla karsilastirdigini anlatıyor.
Acıyı gördüm. Gözlerinin ortasında bir çiçek gibi büyüyen irisin ince ağır ağır buzulmesini. titreyen dudaklar. Bal mumuna dönüşen yüzleri..
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |