 Türkiye'nin memur portalı |
 Oturum aç
 Üye ol
 Parolamı unuttum
|
Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç
Üye ol
Parolamı unuttum
|
Diğer ismi balıklıgöl heykeli.
1993 yılında balıklıgöl yakınlarında bulunmuş.
bilinen en eski insan heykeli olarak adlandırılıyor.
Modern insan görünümüne çok benzeyen bir yapısı var.
Milattan önce 9000 ila 10.000 yıl öncesine tarihlenmiş.
Heykelin boyu 180 cm.
Heykel kireç taşından yapılmış.
tüm uzuvları detaylı işlenmişken ağzı yapılmamış. Belki zamanla silinmiştir diye düşünsek de diğer detaylar oldukları gibi duruyorken bu biraz zor gibi görünüyor.
Balıklıgöl'ün kuzeyinde bulunan su kaynaklarına yakın eski yerleşim yerlerinin altından çıkarılmış.
göz çukurlarının bulunduğu yerde iki obsidyen parça kullanılmış.
aslında bu stel ya da heykel diğer T şeklindeki sütunları andırıyor.
Sanki aynı kişi ya da kişilerin elinden çıkmış gibi.
Arkeoloji dedektifleri çalışmalar yapsa ve hangi yontuların aynı kişilerin elinden çıkmış olabileceğini
tespit etse ve de bu taşların çıkarıldığı taş ocağı ya da merkez bulunabilmiş olsa çok büyük ipuçları
da elde edilmiş olabilir.
Bunları kim ya da kimler nereden çıkarıp taşımış, bu tepelere hepsini teker teker yerleştirmiş, üzerine oymalar, kabartmalar işlemiş.
O dönemde yazının henüz kullanılmadığını farz edersek.
bir iletişim kurma aracı olarak bu resimleri işlemiş olabilirler.
kalıcı olsun ve eski bir hikayeyi bize kadar ulaştırsın diye olabilir.
ya da tamamen kendi klan ya da kabilelerine bir hikayeyi anlatmak için bunları işlemişlerdir.
yine aklıma takıldı.
heykelin burun kısmı bir şekilde zamanla tahrip olmuş.
ağız kısmı neden yok ?
bu konu da tartışılmış.
gövde kısmı anatomik olarak çok özenli yapılmasa da
gövdeden ayrılmış halde bulunan ve sonradan yerine yerleştirilmiş şekilde sergilenen baş kısmı çok ilginç ve kendi döneminin eşsiz çalışmalarından biri olarak kabul edilmiş.
heykeli garip kılan;
saç ve sakal detaylarının bulunmaması,
betimlenen insanın, adeta tıraş olmuş gibi mısırlı rahipler gibi olması.
gözleri tıpkı mısır ve hitit medeniyetindeki heykeller gibi özel olarak çalışılmış.
gözlerde obsidyen kullanılmış ama işin ilginç kısmı bu heykelin hitit hatta mısır heykellerinden çok daha eski.
boynunda kıyafetinin özelliğini belli eden v yaka bir çift çizgi bulunuyor.
özel bir üniforma ya da kıyafet giymiş tıraşlı adam figürü.
belki o dönemin üst düzey bir rahibini simgeliyordu.
elleri ön tarafta betimlenmiş ve her iki eliyle de belirgin bir çift nesneyi tutuyor.
bazı esprili arkadaşlar çiğ köfte yoğuruyor fikrini ileri sürmüş.
silaha benzemediğine göre belki iki elinde ekmek tutan bir adamdır.
rahip falan değildir de yemek pişiren bir aşçıdır.
ünlü bir fırıncıydı da ölünce mezar taşını o şekilde yaptılar. ( Uçuyorum kaçıyorum resmen )
aklıma hitit metinleri geldi.
hitit mutfaklarında çalışan fırıncı ve aşçıların saç, sakal, kıl , tüy yasağı varmış.
yasağa uymayanlar idamla cezalandırılırmış.
temiz olmak, her gün yıkanmak zorundalarmış.
salgın hastalık riskini bertaraf etmek istiyorlarmış.
ağzının betimlenmemiş olmasına yeniden dönülecek olursa.
bu da daha önce hiç örneği olmayan bir durum.
simgesel olarak "suskunluk yemini etmiş atıyorum bir din adamı " diyelim.
iyi de bu konu hiç bu şekilde simgelenmemiş, bir örneği daha yok.
daha da acayibi o dönemde böyle simgesel mecazi kavramlar da yok gibi.
adamın bacaklarını yapmamışlar.
adeta adamı yapıp yere çakmak için alt kısmını bir kaide gibi ayarlamışlar.
heykel dünyanın bilinen en eski heykeli olarak kabul edilmiş.
bu şekliyle bir mezar taşını da andırıyor, bir havuzun su akan musluğuna da benziyor açıkçası ama o dönemde böyle betimlemeli havuzlar ya da çeşmeler var mıymış bilemedim açıkçası.
bu arada ilginç bir detay da
adamın heykeli tam cepheden yapılmamış.
baş kısmı tam karşıya bakmıyor ve kendisine göre sağa doğru bakar vaziyette tasvir edilmiş.
buradan da şu fikre belki ulaşabiliriz.
Bu adam yalnız değil ve bunun gibi etrafında başka adam betimlemeleri de var.
hepsi birden aynı yöne bakan adamlar.
bir tür şey gibi:
Paskalya adası adamları ya da yasak şehir terracotta askerleri gibi durumlar olabilir.
çünkü vesikalık çektirir gibi durmuyor belli bir yöne yönelip baktığı açıkça belli edilmiş.
heykeli nerede buldular ve buldukları konuma göre nereye bakıyordu bunun da araştırılması lazım gibi duruyor.
balıklıgöl yakınında bulunduğuna göre muhtemelen orası
eski bir devletin ya da yönetim sisteminin merkezi gibi bir yerdi.
yoksa atıyorum köyündeki himmet dayının böyle heykellerle uğraşacak ne zamanı, ne mesaj kaygısı, ne de derdi vardı zannımca.
| İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2025 MN Yazılım |