Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
bu kış günü içimizi yakan acı haberlerden birisidir. malesef ki ülkemizde her kar kış haberlerinin akabinde benzer vakalar meydana gelmektedir. İstanbul'dan Sinop'a giden bir seyahat firmasına ait yolcu otobüsü, Saraydüzü ilçesi Başekin köyü mevkisinde, bariyere çarptıktan sonra sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yaklaşık 10 metrelik uçuruma yuvarlanmış ve kazada ilk belirlemelere göre 3 ölü, 25 yaralı olduğu bildirilmiştir.
ülkemizde insan canına verilen değerin oldukça düşük seviyelerde olduğunun maalesef Son yaşanan örneğidir.
her yaşanan Elim olaydan sonra aman işte kaza sonuçta demeyi kendimize bir borç bildik. bir gün de hem İğneyi hem çuvaldızı kendimize batırsak?
yollar berbat, firmalar kalitesiz, taşıtlar bakımsız, şoför eğitimsiz, yolcu bilinçsiz. ondan sonra istediğin yere istediğin kadar "allah korusun" yaz.
bizi üzen olay.
sen patates dersin o hıyar anlar öyle insanlara hitap ediyoruz maalesef. genelleme yaparak olaya geniş pencereden bakma amacın var ama adam okumak için gözünü kullanma gereği hissetmediği için mevzu örnek üzerinden konuşulduğunu sanıyor. sözde o işi yapıyor ancak açıp bir kere olsun ülkesi trafik kaza oranlarında dünya'da kaçıncı sırada geliyor diye araştırma gereği duymamış.
aklınca laf sokuyor ama o kapasite de yok. yıllar yılı ülkenin belki de en çok yolcu taşıyan firması metro'nun -kendi açıklamalarına göre yılda ortalama 25 milyon! yolcu taşır- son günlerine geldiğimiz şu 2016 yılı içinde bile kaç defa büyük trafik kazası geçirdiğini duymamış büyük bir ihtimal. buradan ulaşılabilecek bir sonuç rica etsek?
hala olayı takdir-i ilahi diyerek geçiştirebileceğini sanan bu kafaya tabii ki bir şeyleri anlatmak zor ama biz yine de deneyelim. bak güzel kardeşim, muhakkak ki kainatta ne olup bitiyorsa allah'ın dilemesi ile meydana geliyor ancak sebep ve sonuç diye de bir mevzu var, cüz-i irade var. olayı çok daha dağıtmadan açıkladığımız durumlar üzerinden devam edersek yolların sağlam yapılmış, firmalarını ciddi kontrol ederek kalitelerini yükseltmeye çalışırsan, bineklerin bakımı merdiven altı diye tabir edilen mekanlarda el altından ödenen sözde ücretlerle yapılmazsa, şoförlerin ehliyetlerini bakkaldan almıyor ve yolcuların da sadece adı var diye kaza oranı yüksek firmaları tercih etmeyecek bilince sahip olursa... evet kazaların yüzde yüz önüne geçemezsin ancak ciddi oranda azaltırsın. yoksa kar/buz deyince geceleri gündüzleri kar/buz olan dünya'da bir çok ülke var norveç, finlandiya, danimarka, kanada gibi... o ülkelerde de kar/buz olunca yollar kayganlaşıyor, araçlar yerden gidiyor ama konu trafik kazalarında can kaybına gelince türkiye'nin çok gerisinde kalıyorlar. dahası bu ülkelerin de dinsiz oranları çok da yüksektir. yani arabalarına maşallah da yazmıyorlar allah korusun da. kontağı çevirirken bismillah diyenleri varsa işte ortadoğu'dan gidenlerimizdir o kadar. kısacası, allah eğer olayı sadece inanıyor inanmıyor diye bakmak yerine yarattığı doğa kanunlarıyla olan irtibatına göre bu dünya'da da refah veriyor.
neyse, bu defalık adabımızı koruyarak gençliğine vererek cevapladık bir dahaki sefere olmasın.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |