![]() Türkiye'nin memur portalı |
![]() ![]() ![]() |
Diyarbakır'da, Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencisi Sena Düzgün, Onkoloji Hastanesi bahçesinde bir ağaç şahitliğinde yaşamına son verip, bir not ile en acı vedayı kelimelere dökmüştür.
Öyle üzgünüm ki bir kız çocuğu daha aramızdan ayrıldı.
Kız evladı olan babalar; kızlarınızı çok sevin, çok sevin ki yanlış insanlarda sevgiyi aramasınlar.
Ve her ne olursa olsun hatada yapsa her daim yanında ve kalbinizde olduğunu ruhlarına empoze edin.
Sena Düzgün'ün bu hayattaki son izi...
"Bütün elbiselerimi yardım kuruluşlarına verin. Kitaplarımı üniversiteye, oyuncaklarımı yuvaya, balığı Ahmet'e. Benden hiçbir şey kalmasın bu dünyada. Mezarımda tek bir çiçek dahi istemiyorum. Mezar taşım dahi olmasın. Hiç kimse 5 dakikadan fazla kalmasın mezarın başında. Ağlamak isteyen evine gitsin, annem de dahil. Cenazemde herkes bir tane sigara içsin. Ve asıl mesele Ahmet asla mezarıma gelmesin. Telefon şifrem 194650, ne yapıyorsanız yapın."
Kendisine verilen çiçeklerin sahteliğine o kadar inanmış ki çiçek bile istemiyor.
bir insanı bu duruma sürükleyenler ise elini kolunu sallayıp dolaşıyor aramızda.
Bu gibi durumlar ben şunu diyorum, ssc yani suça sürüklenen çocuk tanımı var ama intihara sürüklenenin tanımı yok, adım adım bir insanın hayatını karartan o insanlarında en azından bir cezaya çarptırılması gerek, tek tesellim en büyük ceza vicdan azabı tabi onların vicdanı var ise.
Allah rahmetiyle muamele etsin.amin
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2025 MN Yazılım |