Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
soğuk savaş sonrası bütün dünyayı ilgilendirecek raddede savaş, barış, ittifak ve ihtilafların belirleyici unsurunun ideolojiler, maddi ve ekonomik unsurlar ya da politikalar değil, medeniyetlerin çatışması olduğunu iddia eden samuel huntington'un meşhur tezidir.
Bizimkilerin de gecikmeden "medeniyetler ittifakı" ile cevap vermeye çalıştıkları, ancak beceremedikleri tezdir.
Huntington tipik bir anglo-amerikan olarak çağdaşlaşma yanlısıdır ve tezini ilk olarak mikro ölçüde abd için kullanmış ve latin kökenlilerin abd'yi işgal edeceklerini ileri sürmüştür. Bu yönüyle bizdeki kemalist-cumhuriyetçi zihniyetin amerikalı versiyondur.
Böyle olmakla birlikte türkiye için çağdaşlaşmanın tepeden inmeci değil, zaman içerisinde geniş kitlelerce benimsenerek içselleştirilmesini savunur. Bu yönüyle de amerikan naifliğini göstermiş olur.
Özetle ileri sürdüğü tez, milliyetçi abd çıkarlarını savunanlarca baştacı edilir ve dönem dönem ısıtılarak, abd'nin jandarmalığa soyunduğu her fırsatta önümüze konur.
insanları bir düşünce kalıbına sokmaktan ziyade tarihin geçmişinden yazıldığı döneme ve hatta gelecek dönemlere de ait yaşanan ve yaşanacaklara paralel olarak doğruluğunu ispat eden akademisyen samuel huntington'ın tezidir.
Özetle sadece batı ve doğu dünyasının değil aynı zamanda bölgesel kültürlerin de medeniyetler arasında çatışmaya yol açtığını görebiliriz. örneğin avrupa birliği her ne kadar aynı medeniyet bağları üzerinde kurulu olsa da bilhassa eski doğu avrupa ülkelerinin de birliğe katılıp 27 ülkelik bir aile olduktan sonra birlik içindeki doğu-batı aidiyetlerinin keskin ayrımlarını rahatlıkla görebilmekteyiz. nitekim bu keskin ayrımlar ab'nin eski şaşalı dönemlerini aratmakta ve birliğin giderek önemini yitirmesine yol açmakta.
yani dostlar uluslararası ilişkiler ne yapsak da teoride de pratikte de realist bir alan olduğundan bu tez kolay kolay çürütülebilecek bir yapıda değildir.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |