Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
İnsanların doğduğu ilk andan, hayata gözlerini yumuncaya kadar ömürleri boyunca hep bir beklenti içine girmeleri ya da bu beklentileri karşılama yükü altında olmaları durumunu ifade eder.
Bebeklikteki ilk beklenti-içgüdüsel olarak-annem, babam varsa kardeşlerim beni sevsin, güvenli ve huzurlu bir aile ortamı içersinde büyüyeyim.
Çocuklukta, ailemin yanında akrabalarım, arkadaşlarım da beni sevsin, istediklerim alınsın, rahat rahat oynayıp, çocukluğumu yaşayabileyim.
Okul çağında, öğretmenlerim ve sınıf arkadaşlarım beni sevsin, başarılı, çalışkan, notları yüksek bir öğrenci olayım, İstediğim okulları kazanayım.
Gençlik çağında, üniversitede yurt/ev arkadaşlarım beni sevsin, bölümümü güzelce bitireyim, mezun olup, iş bulayım, kendi paramı kazanıp kendi ayaklarımın üstünde durayım.
İş hayatında, iş arkadaşlarım, müdürüm/patronum beni sevsin, yüksek maaş alayım, çalışma saatlerim çok yorucu geçmesin, kısa sürede terfi alıp, derecem yükselsin.
Özel hayatta, çok güzel/yakışıklı bir sevgilim olsun, o da benim onu sevdiğim kadar beni sevsin, evlenip mutlu bir aile olalım, boy boy çocuklarımız olsun.
Yetişkinlik çağında, evimiz, arabamız olsun, yazın ailecek tatillere çıkalım, çocuklar güzelce okuyup, başarılı olup, vakti zamanında bizim kazanamadığımız okulları/bölümleri kazansınlar.
Yaşlılık çağında, evlatlarımız okullarını bitirip, iş bulup, aile kursunlar, artık biz de emekliliğin tadını çıkarıp, torun sevelim.
Bu özetle saydığım beklentiler kişinin kendi gözünden, kendi olmasını istedikleri. Çoğu kişi kendi beklentileri yerine, ailesinin, çevresindeki kişilerin beklentilerini karşılaşmakla ömrünü geçiriyor. Ya da bazen şartlar beklentileri değiştirebiliyor. Örneğin üniversite sınavına hazırlanan her başarılı genç, odtü, boğaziçi, itü gibi popüler üniversitelerde popüler bölümleri kazanmak ister. Öğrenci buralara yerleşecek puan tutturduğu halde çeşitli sebeplerle evde ailesinin yanında kalması gerektiğinden, kendi yaşadığı şehirdeki bir üniversiteye yerleşmek durumunda kalabilir. Bu durumda şartlara göre kişi, beklenti küçültmek durumunda kalabilir.
Bir de kişi hiç istemediği halde sırf annesi babası istediği için, onların gönlü hoş olsun diye, onların istediği okullarda okuyup, onların istediği kişi ile evlenip, onların istediği işte çalışarak kişisel sıfır beklenti ile hayatını sürdürebilir.
Beklenti içine girmekle, bitmek tükenmek bilmeyen doyumsuz isteklere sahip olmak birbirine karıştırılmamalıdır. Bu saydığım beklentiler, hayatın olağan akışı içersinde doğal olarak kişinin yapması gerekenlerdir aslında. Ancak kişi beklentilerinin ne kadarını gerçekleştirebilir, ne kadarına gücü yeter, hayaller ve gerçekler dengesinde hangi taraf daha ağır basar, buna kişinin kendisi cevap verebilir.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |