![]() Türkiye'nin memur portalı |
![]() ![]() ![]() |
Ne zaman Gülpembe çalsa doğrudan aklıma gelen program.
Sinan Çetin hazırlayıp sunuyordu.
Çok da başarılıydı.
Tüm ülkenin televizyonda buluşma yeri gibiydi.
20- 30 yıl falan görüşmeyen aile üyelerini aracı olup bir araya getiriyorlardı.
Yalnız kapı açılmayınca sinan Çetin'in bir yüz ifadesi vardı.
Acıma mı desem, "hak ettin bunu" düşüncesi mi desem, üzüntü mü desem, "biliyorduk aslında ama sana söylemedik" fikri mi desem...
bakıyorsun.
çoğu kez birden fazla gerekçe:
uzun bir liste
hayatım tehlikedeydi , ölüm tehdidi alıyordum.
ailem namus meselesi yapmıştı, peşimdeydiler
cahildim, kurtulmak istedim.
zorla evlendirmişlerdi.
sürekli aşağılanıyor, dayak yiyordum.
çocukları maceraya atmak istemedim.
benim ne olacağım belli değildi onlar hiç olmazsa güvendeydi.
başkasının peşinden gittim.
yurt dışında iş olanağı buldum.
yanıma alacaktım alamadım.
özgür olmak istedim.
ekonomik sebepler
...
aradan 30 yıl 40 yıl bazen 50 yıl geçer.
çok pişmanım, dünya gözüyle son kez bir görseydim, onlar hep aklımdaydı...
bir ömür
boyunca
ardına dönüp bakmadığın
geride bıraktıklarınla ilgili
son çırpınışlar.
çoğu çağrıya cevap bile vermez. benim için ölüden farkı yok der.
bir kısmı gelir put gibi durur, hiç tepki vermez. acıya bir de hayal kırıklığı ve utanç ilave eder.
bir kısmı gelir sarmaş dolaş olur neden bunu yaptın, neden diye haykırır.
bir kısmı gelir, gelir gelmez bayılır.
bir kısmı umduğunu bulamaz yıkılır. belki akıl sağlığı yitmiş bir ebeveyn, belki artık ölü bir akraba bulur.
hakikaten bu nasıl bir programdı.
vay be.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2025 MN Yazılım |