Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

sorunluadam

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

22 entry 10 konu hiç puanı yok
28.12.2016 23:46 son işlem tarihi takip etme takip et

kral hüseyin ürdün

1953'te ruh sağlığının bozulması üzerine tahttan indirilen babası Kral Talal'ın yerine geçti. Batılı ülkelerin mali yardımına dayanarak ülke ekonomisini güçlendirmeye çalıştı. Halkın desteğini kazanmayı başaramayınca, parlamento üzerindeki otoritesini sürdürebilmek için orduyu denetimi altına alarak önemli komutanlık görevlerine kendine bağlı kişileri getirdi. İzlediği muhafazakar politikayı ve Batılı devletlerle ittifak kurmasını eleştiren Mısır devlet başkanı Cemal Abdül Nasır'ın karşı propagandası ve ülke içindeki muhalefetin giderek güçlenmesi, konumunun sarsılmasına yol açtı. Ülkedeki siyasal husursuzlukların artması üzerine 1955'te Batılı devletlerin desteğiyle kurulan Bağdat Paktı'na katılmaktan vazgeçmek, ertesi yıl da Arap Lejyonu komutanı İngiliz general John Bagot Glubb'ın görevine son vermek zorunda kaldı. Artan baskılar karşısında Ekim 1956'da genel seçimlerin yapılmasına razı oldu ve ve muhaliflerden Süleyman en-Nabulsi'yi bir koalisyon hükümeti kurmakla görevlendirdi. Nabulsi, İngiltere ve Ürdün arasındaki bir antlaşmayı sona erdirip Mısır, Suriye ve Suudi Arabistan ile pakt imzalayınca, hükümeti görevden alarak sıkıyönetim ilan etti.Ürdün, Haziran 1967'de başlayan Arap-Beni İsrail Savaşı'nda Beni İsrail karşısında kesin bir yenilgiye uğradı ve Batı Şeria Beni İsrail tarafından işgal edildi. Bu tarihten sonra Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ülke içindeki gücü artmaya ve Ürdün yönetimiyle FKÖ arasındaki ilişkiler gerginleşmeye başladı. FKÖ gerillalarının Eylül 1970'te üç İngiliz uçağını kaçırmaları üzerine, Hüseyin ülkedeki FKÖ üslerine bir saldırı düzenlenmesi emrini verdi. 26 Eylül'de Kahire'de FKÖ lideri Yaser Arafat ile Kral Hüseyin arasında anlaşma sağlandıysa da, ertesi yıl çatışmalar yeniden başladı ve FKÖ gerillaları sonunda kesin bir yenilgiye uğratıldı.Hüseyin sonraki yıllarda güçlüklerle dolu bir politika izledi; Beni İsrail'le askeri bir çatışmaya girmekten kaçındı; FKÖ'yle ilişkilerini düzeltti; Suudi Arabistan'la ve öteki ılımlı Arap devletleriyle daha yakın bağ kurmaya, onlardan mali yardım almaya çalıştı. Ayrıca ABD ve İngiltere'yle iyi ilişkiler sürdürdü. 1988'de, çekişme konusu olan Batı Şeria üzerindeki hak iddiasından ve orada yaşayan Filistinlileri Ürdün'ün temsil ettiği savından vazgeçti. Körfez Savaşı sırasında Irak'a karşı oluşturulan ittifaka katılmadı. Ölümünden sonra yerine oğlu II. Abdullah geçti.

28.12.2016 23:22
  1. Einsatzgruppen

    Nazi Almanyası'nda Heinrich Himmler'in kontrolünde ve Reinhard Heydrich yönetimi altındaki Alman Ordusunun işgal ettiği bölgeleri ev ev arayarak Yahudileri, Romanları ve komünistleri öldüren seyyar infaz birlikleri. Toplama kampları kurulmadan önce infazlarda etkin rol oynamışlardır. En önemli eylemleri Babi Yar Katliamı'dır. Gezici birliklerdir. Sürekli hareket halinde olup bir infazdan ötekine doğru eylemlerini gerçekleştirmişlerdir. Çukur kazıp öldürüp gömme işi oyalayıcı olduğundan ve öldürme sırasında çok fazla mermi harcandığından bunun yerine toplama kampları kurulmuştur.

    Einsatzgruppen'in kendisine verilen görev gereği 1941-1945 yılları arasında 1,3 milyondan fazla Yahudiyi kurşuna dizdikleri tahmin edilmektedir. A B C ve D isminde 4 Einsatzgruppe timi vardı ve her birlik 600-1000 askerden oluşuyordu.

     
  2. Antisemitizm

    Yahudi karşıtlığı veya Yahudi düşmanlığı; Yahudilik dinine, ırkına, kültürüne veya milletine karşı duyulan düşmanlık.

    Her ne kadar etimolojisi antisemitizmin tüm Sami halklarına yönelik olabileceğini ima etse de, terim ortaya çıkışından itibaren sadece Yahudilere yönelik saldırganlığı belirtmek için kullanılmıştır.

    Antisemitizm Yahudi bireylere karşı gösterilen münferit nefret ve ayrımcılıktan kalabalık grupların, hatta polis ve askerin tüm bir Yahudi cemaatine yönelik örgütlü saldırılarına kadar geniş bir yelpazede meydana gelebilir. Bu baskının en aşırı örnekleri arasında, 1096'daki Birinci Haçlı Seferi, İspanyol Engizisyonu, Yahudilerin 1290'da İngiltere'den, 1492'de İspanya'dan ve 1497'de Portekiz'den kovulmaları, çeşitli pogromlar ve Nazi Almanyası'nın gerçekleştirdiği Holokost (Yahudi Soykırımı) gösterilebilir.

     
  3. levi eşkol

    1963'ten ölümüne değin İsrail başbakanı. Görevi başında ölen ilk İsrail başbakanıdır.

    1914'te bir siyonist gönüllü olarak Osmanlı egemenliği altındaki Filistin'e giden Eşkol, buradaki ilk kibutzlardan biri olan Deganya Bet'in kurulmasına yardımcı oldu. Daha sonra Siyonist İşçi Partisi'ne ilgi duydu ve Histadrut'un (Genel İşçi Federasyonu) kuruluş çalışmalarına katıldı. 1948'de İsrail'in bağımsızlığını ilan etmesinden sonra birçok önemli resmi görevde bulundu. 1952-1963 arasında maliye bakanı olarak görev yapan Eşkol, 1963'te David Ben-Gurion'un başbakanlıktan çekilmesi üzerine, bu makama geçti. 1965'te yeniden siyasi mücadeleye geçen Ben-Gurion karşısında seçimi kolaylıkla kazandı.

    Eşkol, başbakanlığı döneminde, üç büyük işçi partisini İsrail İşçi Partisi içinde birleştirdi, 1965'te Almanya ile İsrail arasında ilk kez diplomatik ilişki kuruldu. ABD'den resmi olarak davet alan ilk İsrail başbakanıdır.

     
  4. izak rabin

    israilli asker, politikacı ve devlet adamı. İsrail'in beşinci başbakanı olan Rabin, 1974-77 yılları arasında ve 1992 ile 1995 yılındaki suikastına kadar olan süre olmak üzere iki dönem başbakanlık yaptı.

    1994 yılında Rabin, Şimon Peres ve Yaser Arafat ile birlikte Nobel Barış Ödülü'nü kazandı. Yigal Amir adında, aşırı sağcı bir İsrailli radikal tarafından Oslo Anlaşmasını imzalamasından dolayı suikasta uğradı. Rabin, İsrail'in ilk İsrail doğumlu ve ilk suikasta kurban giden başbakanıydı. Aynı zamanda İsrail'in Levi Eşkol'dan sonra görevi başında vefat eden ikinci başbakanıydı.

     
  5. david ben gurion

    İsrailli devlet adamı ve siyasi lider, İsrail'in ilk başbakanı ve ikinci savunma bakanı. 1942 yılında New York'ta düzenlenen Biltmore Konferansı'nın programını hazırlayan kişi oldu.14 Mayıs 1948'de Tel Aviv'de İsrail Bağımsızlık Bildirgesi'ni okudu. 1948 Arap-İsrail Savaşı'nda ülkenin liderliğini yapmıştır. Hükümetteki görevinden ve daha sonra Knesset'ten ayrıldıktan sonra Ulusun Atası payesi ile onurlandırılmıştır.