Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

kral hüseyin ürdün

paylaş araştır

 

  1. 1953'te ruh sağlığının bozulması üzerine tahttan indirilen babası Kral Talal'ın yerine geçti. Batılı ülkelerin mali yardımına dayanarak ülke ekonomisini güçlendirmeye çalıştı. Halkın desteğini kazanmayı başaramayınca, parlamento üzerindeki otoritesini sürdürebilmek için orduyu denetimi altına alarak önemli komutanlık görevlerine kendine bağlı kişileri getirdi. İzlediği muhafazakar politikayı ve Batılı devletlerle ittifak kurmasını eleştiren Mısır devlet başkanı Cemal Abdül Nasır'ın karşı propagandası ve ülke içindeki muhalefetin giderek güçlenmesi, konumunun sarsılmasına yol açtı. Ülkedeki siyasal husursuzlukların artması üzerine 1955'te Batılı devletlerin desteğiyle kurulan Bağdat Paktı'na katılmaktan vazgeçmek, ertesi yıl da Arap Lejyonu komutanı İngiliz general John Bagot Glubb'ın görevine son vermek zorunda kaldı. Artan baskılar karşısında Ekim 1956'da genel seçimlerin yapılmasına razı oldu ve ve muhaliflerden Süleyman en-Nabulsi'yi bir koalisyon hükümeti kurmakla görevlendirdi. Nabulsi, İngiltere ve Ürdün arasındaki bir antlaşmayı sona erdirip Mısır, Suriye ve Suudi Arabistan ile pakt imzalayınca, hükümeti görevden alarak sıkıyönetim ilan etti.Ürdün, Haziran 1967'de başlayan Arap-Beni İsrail Savaşı'nda Beni İsrail karşısında kesin bir yenilgiye uğradı ve Batı Şeria Beni İsrail tarafından işgal edildi. Bu tarihten sonra Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ülke içindeki gücü artmaya ve Ürdün yönetimiyle FKÖ arasındaki ilişkiler gerginleşmeye başladı. FKÖ gerillalarının Eylül 1970'te üç İngiliz uçağını kaçırmaları üzerine, Hüseyin ülkedeki FKÖ üslerine bir saldırı düzenlenmesi emrini verdi. 26 Eylül'de Kahire'de FKÖ lideri Yaser Arafat ile Kral Hüseyin arasında anlaşma sağlandıysa da, ertesi yıl çatışmalar yeniden başladı ve FKÖ gerillaları sonunda kesin bir yenilgiye uğratıldı.Hüseyin sonraki yıllarda güçlüklerle dolu bir politika izledi; Beni İsrail'le askeri bir çatışmaya girmekten kaçındı; FKÖ'yle ilişkilerini düzeltti; Suudi Arabistan'la ve öteki ılımlı Arap devletleriyle daha yakın bağ kurmaya, onlardan mali yardım almaya çalıştı. Ayrıca ABD ve İngiltere'yle iyi ilişkiler sürdürdü. 1988'de, çekişme konusu olan Batı Şeria üzerindeki hak iddiasından ve orada yaşayan Filistinlileri Ürdün'ün temsil ettiği savından vazgeçti. Körfez Savaşı sırasında Irak'a karşı oluşturulan ittifaka katılmadı. Ölümünden sonra yerine oğlu II. Abdullah geçti.

     
Entry yazmanız için üye olmanız gerekmektedir. Üye olmak için tıklayın, üye iseniz lütfen oturum açın.