Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

nargileventolin

Bu üye Çaylak

Bu üyenin profil sayfasına git

776 entry 143 konu hiç puanı yok
20.09.2016 22:01 son işlem tarihi takip etme takip et

Buraların eski tadı yok

(Bkz: Buraların eski tadı yok)(Bkz: Buraların eski tadı yok)(Bkz: Buraların eski tadı yok)
16.09.2016 00:07
  1. başlıkta tek hrfi unutmak

    onulmaz bir yaradır. şimdi editörüydü, moderatörüydü; uğraş dur..

     
  2. gündüzün aydınlğı

    gecenin karanlığı kadar lafı edilmeyendir.

     
  3. hissini kaybetmek

    ne hissettiğinin tam farkında olmamak. aşk değil, can sıkıntısı değil, karın ağrısı değil; böle kekremsi bişey..

     
  4. Buraların eski tadı yok
     
    (Bkz: kendi kendine gelin güvey olmak)(Bkz: ilahi komedya)(Bkz: sim.ya)
  5. kemal tahir'e mapushaneden mektuplar

    nazım hikmet'in 1940-50 yıllları arasında, bursa cezaevi'ndeyken kemal tahir'e yazdığı mektuplardan oluşan kitap.

    kitabın sonlarına dek nazım hikmet için üzülüyorsunuz: bir insan nasıl salt fikirleri için neredeyse ömrünün yarısını hapislerde geçirebilir diye soruyorsunuz kendi kendinize.

    her şeyden önce yürekli, bulunduğu şartlara göre korkunç derecede iyimser, sağlam karakterli bir adamı tanıyorsunuz. derken kitabın sonlarına doğru nazım hikmet'i 13 yıl bekleyen piraye'nin dramını hissediyorsunuz.

    ve tüm kitap süresince yurdunu, milletini seven büyük şairin iç dünyasına tanık oluyorsunuz.

    her zamanki gibi kitap köşemizde kitaptan seçmelerle noktalıyoruz:

    "sanatta en büyük ustalık ustalığı belli etmemektedir."

    "kötü bulduğun şeyi 'kötüdür' diye en sevdiğin insanın yüzüne haykırmak hakkından hiçbir endişe seni alıkoymamalı."

    " biliyorsun / ancak kavgada vurulan acı duymaz / ve kavga edebilmek hürriyetidir en mühimi hürriyetlerin./içerim yanıyor Kemal /dışarım serin..."

    " anlıyorsun / zarar yok / ben anlatacağım yine / elden hiçbir şey gelmediği zaman / konuşup anlatmanın alçak tesellisi."

    " iradesizdirler, süratle ruh haleti değiştirirler, ümitten ümitsizliğe, neşeden yese süratle geçerler, zora gelemezler, yalan söylerler fakat bundan azap çekerler. - küçük memur sınıfı için - "

    "casuslar cezalarını bahçeli evlerde çekerler; bizler, yurtlarını ve halklarını en çok seven insanlar hapishane hapishane sürünürüz."

    "memleketimi ve Türk halkını ne kadar sevdiğimi anlamak, bir mahkumun kontrol edilmiş mektubunu çalacak kadar alçalan kanun veya haya bilmez insanların karı değildir."

    "ve bir kere daha yaşasın hayat, yaşasın Türkiye ve yaşasın namuslu Türk milleti, büyük Türkiyeli halk."

    "ben sadece seven, anlayan, inanan, dövüşen bir insancağızım."

    "onların gözünden 'edepsiz' olmayı, elbette ki onlar gibi yurt ve millet düşmanı olmaya tercih ederim."

    "mesele esir düşmemekte değil / teslim olmamakta bütün mesele..."

    "kapım ardına kadar açık bekledi seni / niye böyle geç kaldın?"

    " her şeye rağmen: 'etin kırışmasına bir başka tabir gerek; zira ki ihtiyarlamak: kendinden başka hiç kimseyi sevmemek demek'... bizse kemalciğim, tepeden tırnağa sevdayız..."

    "hapislik, ciğerlerimizi, barsaklarımızı hatta asabımızı yıpratabilir, fakat şuurumuza tesir etmemek mecburiyetindedir. bir daha tekrar ediyorum, elimi kolumu bir de sen bağlama kardeşim."