Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

33.Emre.33

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

419 entry 11 konu hiç puanı yok
11.03.2024 21:52 son işlem tarihi takip etme takip et

misafirliğe gidilen evde ayağa uygun terlik bulunamaması

gittiğim evin hijyen durumu benim kişisel hijyenimden iyi bile olsa verilen bir terliği giymek istemem, verilmese daha iyi diye düşünürüm. nasıl ki başkasının ayakkabısını giymiyorsam, terliğini de giymek istemem. onlardan bana, benden onlara zararlı bakteri, virüs, mantar transferi olasılığını ortadan kaldırmak gerek.

bu açıdan bakınca bazı batı kültürlerinde olan eve ayakkabı ile girme fikri o kadar da kötü görünmüyor aslında. ama tabi o insanların gün boyu gezdikleri sokaklar, caddeler temiz değil, terrrrrrrtemiz. öyle sokaklarda gezen kişinin ayağının altı da, eh, o kadar da pis olmayacaktır. bizdeki gibi şehrin göbeğinde bile tozun toprağın içinde sokaklarda gezseler ayakkabı çıkarmadan eve girme kültürü olur muydu, emin değilim.

08.03.2024 09:49
  1. İdeal erkek/kadın boyu ne olmalı

    ideal denklemi basittir.

    kadının boyu + 15 cm = erkeğin boyu

    ayrıca kadınlardaki uzun boylu erkek takıntısı da bir gerçektir. 1.55 boyuyla, erkek dediğin 2 metre olur, 2.00 m altı erkekler bacımdır vs. diyen bir sürü genç kız var, lol

     
  2. zeki demirkubuz

    yakında nuri bilge ceylan ile kafes dövüşü yaparlarsa hiç şaşırmayacağım yönetmen. aralarındaki husumet neredeyse çingene kavgasına döndü, siz ikiniz varoluşsal sancılar çeken iki entelektüel değil miydiniz?

     
  3. tanrı elçisi

    ayrıca ortadoğu dışında da peygamberlik diye bir kavram yoktur, peygamberlik, binlerce yıllık ortadoğu din geleneğinden gelen bir makamdır. çin'de, hindistan'da, kayıtları sınırlı da olsa türk yurtlarında, avrupa'da, iki amerika kıtasının tamamında, okyanusya kültürlerinde tanrı'nın elçisi olarak ortaya çıkmış birisi kaydedilmemiştir.

     
  4. tanrı elçisi

    tanrı'nın elçi kullanmasından daha ilginç olan şey, insan uygarlığı ile 14 yüzyıldır iletişimi kesmiş olmasıdır. hadi 1000 1200 yıllık süreçte pek büyük değişimler olmamış diyelim, ama son iki yüzyılda olanlar resmen baş döndürücü seviyededir ve artan bir ivmeyle gelişme devam etmektedir.

    beş yüz yıl önce birinin fotoğrafını çekseniz, sesini kaydetseniz, helikopterle uçup geri inseniz,veba gibi bir hastalığı tedavi etseniz önünüzde iki seçenek olurdu. ya tanrı ilan edilirdiniz ya da büyücü. işte tanrı'nın bu tip buluşlar hakkındaki düşüncelerini bilmiyoruz çünkü iletişim kesilmiştir. bugün birçok konuda verilen fetvalar 1400 yıl önceki dünyaya zorlama benzetmeler yapılarak verilmektedir çünkü başka çare yoktur, elde veri yok.

     
  5. fatih altaylı

    yaptığı değerli gazetecilik faaliyetleri vardır ama bu millete en büyük katkısı teke tek bilim programlarıyla vatandaşların ve özellikle gençlerin bilime yönelmesini sağlamasıdır. adam teke tek bilim'de konuklarıyla dünyanın oluşumunu insanlara aktarırken aynı anda diğer kanallarda insanların beynini uyuşturup birer gerizekalıya çevirme işlevi olan dandik yarışma veya diziler oluyordu. malesef artık tvde yok, teke tek bilim'e sadece tvden ulaşabilecek izleyici için üzgünüm.