Türkiye'nin memur portalı

kendini sözlüğe biraz fazla kaptıran yazarın diğer hesaplarından kendi kendine laf sokup cevap verme telaşesi içerisine girmesi. ahaha.

gelinen noktada ortam öyle bir hal aldı ki her yazar kendinden şüphe etmeye başladı. kimin eli kimin cebinde belli değil.

-ben şizofreni değilim

+ben de?

neden en az 1 saat, niye en fazla 2 saat yürüyüş yapmak zorundadırlar sorusunu akıllara getiren insanlar.

kim bu insanlar hacım? yarım saat yürüyüş yapamazlar mı, veya 2 saat 15 dakika yürüyemezler mi. kime göre neye göre? bu en az en fazla kuralını kim koymuş? kaldı ki her sahilde yürüyen insan aydın mıdır?

neresinden tutarsan tut mantıksızlık abidesi.

Çiğnediği sakızı atmaya gönlü elvermediği için şöyle kafamın üstünde dursun da kaybolmasın, sonra yine çiğnerim diyen teyzeler...

tutumuna hayran kalsak da; Kaç para ulan bi sakız? At onu çöpe allasen mikrop kapacan ölecen gidecen sonra bi sakız uğruna.

nasıl insanlarsınız lan siz diye sormama sebebiyet veren davranış. insan olan bunu yapmaz zira. tırnaklarıyla dişlerini temizleyen insanlarla aynı toplu taşımaları kullanıyoruz, yeri geliyor aynı eşyaları kullanıyoruz. iğrenç herifler.

donsuz gezen sevgilisine dongiy dongiy diyen birinin hızlı konuşmasından mütevellit tam anlaşılamamış sözleri.