Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

Asset&Asset

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

324 entry hiç konu açmadı hiç puanı yok
15.03.2023 16:14 son işlem tarihi takip etme takip et

Telefon numarasını hiç değiştirmeyen kişi

ruhu konar-göçer olmayıp yerleşik olan kişidir. aradığınız numara hep aynı kaldığı için ne zaman arasanız hep ulaşabileceğiniz nadir insanlardandır.

98' den beri aynı 0532' li hattı kullanıyorum. belki biraz da kurumsal bağlılıktan hiç ikinci bir hattım olmadı. ya da gerçekten ben hiç kimseyi terk etmedim.

15.03.2023 14:25
  1. yiğit düştüğü yerden kalkar

    Yine de sözdeki "düştüğü yer" vurgusundaki alt anlam kaybedilmemeli. Alt anlam şudur ki: "Şimdi gidiyorum, istemeden gidiyorum ama bir gün mutlaka buraya döneceğim ve kaldığım yerden devam edeceğim!" ya da "tekrar buradan (düştüğüm/düşürüldüğüm yerden) başlayacağım" yiğit burada şunu diyor: "mevcut halimi o yada bu nedenle kaybetmiş olabilirim. Fakat bir gün tekrar bir yerden başlamam gerekirse; bu yer o yer, hali hazırda yitirdiğim bu makam olacak!" "Kaybettiğimi, bana kaybettirdiklerinizi geri alacağım!". Zaten bunu diyebildiği için "yiğit" sıfatını kazanıyor. O halde "yiğit" kelimesi de anlama dahil edilmelidir. Çünkü vurgu salt "ayağa kalkma eylemi" ne ilişkin olsaydı, "kişi ya da insan" demekte yeterli olurdu. her kişinin ya da her insanın belirli bir yapabilme yetisi vardır. oysa burada sıradan bir yapabilmenin ötesinde bir "yiğitlik" hali aranıyor. demektir ki; insan kişisi hedefe odaklanmış bir halde bir şey için savaşmalı: Kaybettiğini geri almalı, düştüğü yeri tekrar elde etmeli.

    Yiğit düştüğü yerden kalkar= Gerçek bir savaşçı/komutan önce kaybettiği kaleyi alır. Kaybetmenin verdiği utanç ancak bir yiğitlik ile unutulabilir/telafi edilebilir.

     
  2. starbucks

    Plazalarda, plazaların lüks mobilyalar ile döşenmiş ofislerinde, sabah işe elinde starbucks bardağı/termosu ile gelmeyenleri dövüyorlar. Su bile içeceksen starbuks termosuna hazırladığın ve içine nane-limon eklediğin suyu içeceksin. Malum sen bir plaza kadını/erkeği olarak hep formda, hep zinde, hep sağlıklısın. Senin olayın, yaşam tarzın bu.

     
  3. apifobi

    Genellikle yaz aylarında pencereden içeri giren tek bir arı sayesinde saatlerce arının bulunduğu odaya girememek ya da "arı evin her yerinde olabilir!" düşüncesiyle bir odadan saatlerce çıkamamak sonucunu doğuran korkudur.

    Açık mekanlarda etrafımda arı dolaştığı zaman fazla tepki vermiyorum ama bulunduğum odaya-eve arı girdiği zaman evi terketmeyi düşünecek kadar arıdan uzaklaşmak düşüncesine kapılıyorum. Arıyı kovmak, arıyı öldürmek gibi planlar yapsam da buna teşebbüs edemiyorum. 1 kere cesaretimi topladım o da arı tam pencereden girmek üzere iken gördüğüm içindi.

    Elimde havlu ayaktaydım. baktım vız vız bir şey. Biraz da refleks olarak havluyu savurdum. İlkinde başarılı olamadım. bir defa daha savurunca arı pencereden çıktı sandım. Hatta kendimle gurur duydum. Havlu elimde ellerimi iki yana bıraktım. Aradan bir kaç saniye geçti geçmedi bacağıma batan bir iğne hissi ile neye uğradığımı şaşırdım. Olan şuydu ki: Benim pencereden dışarı ötelediğimi sandığım arı havlunun içine sıkışmış, ben elimde havlu olduğu halde ellerimi yana bıraktığımda da havludan bacağıma yapışıp bacağımı ısırmıştı. bu arı için gayet kolay bir şeydi. Mevsim yazdı. Hemen müdahale ettim yanması falan hafifler gibi oldu. ucuz atlattım diye düşünüyordum ki 1 saat içinde arının soktuğu yer kabarmaya başladı. Bacağımda baya bir lokal şişlik oluştu. ailemdeki doktorları aradım ne yapayım beni arı soktu diye. dediler başkaca bir belirti yok ise üzerinde durma. Kendimi takip ettim iyiyim, İğnesini de göremedim. Günlerce o şişlik ve kızarıklık gitmediği gibi arının soktuğu yerde uzun süre leke kaldı.

    Eve arı girdiğinde "bu evden ya ben ya da o arı gidecek!" diyorum.

     
  4. seismophobia

    Bendekinin adı: Apifobi (fear of bees/arı korkusu)

     
    (Bkz: apifobi)
  5. babalar günü

    Sözlükteki bütün babalar hiç değilse ilk baba oldukları gün yaşadıklarını-hissettiklerini paylaşsa da okusak dediğim gündür. Günün anlam ve önemimi evlatlardan çok dinliyoruz da babalar kısmı eksik kalıyor. Sözlükte mafya babası, alemin kralı olup herkesin baba dediği biri falan yok değil mi? Yani kastım onlar değil. Onlar için her gün babalar günü.