kedim henüz bir yaşında;
uyur hep soba başında.
hem cesurdur, hem de kurnaz.
bir tıkırtı duyar duymaz;
uyanır , aslan kesilir;
gözleri volkan kesilir.
o geldiği günden beri
bizim evin fareleri;
damdan, tavandan indiler,
birer deliğe sindiler.
koşup yakalıyor hemen
yuvasından, deliğinden
çıkanları diri diri
artık bunlardan hiç biri
dolaplarıma girmiyor,
kitapları kemirmiyor.
ne zaman "kedi, kedim" lafını işitsem aklımdan tekerleme gibi ezberimde olan halit fahri ozansoy'un bu şiiri geçer.
rahmetli başöğretmen babamla karşılıklı terennüm eder sonra da gülüşürdük.. evimizde kedi hemen her zaman oldu. minnoşlar, pamuklar...yetmedi insan isimleri taktığımız.
şimdilerde bay kedimiz var. evimizin neşesidir kendileri. onlarsız bir dünya renklerini kaybetmiş gölgesiz bir natürmorta benzer diye düşündüğüm kedili başlık.