Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

dinin hükümlerinin çağdan çağa değiştiğini sanmak

paylaş araştır

 

  1. günümüzde oldukça kez karşımıza çıkan insan görüşüdür. dinler onlara inanan kişileri alakadar ettiği için üzerinde durulması gereken kişiler de inanırlardır. inanmayan zaten bu konu dışında olduğu gibi konu hakkında yorum yapmasına bile gerek yoktur.

    din ile ilgili bir hükümle karşı karşıla kalındığında bir kesim inanan ya da inandığını iddia eden insanların 'bu devirde böyle kural mı olur', 'filan çağda yaşıyoruz', 'bu kuralların dönemi geçti artık', 'eskiden öyleymiş ama şimdi zaman başka', 'bunlar zamana/modaya uymuyor' gibi ifadeler kullandıklarını görmekteyiz. ne yazık ki bu ifadeler dinin esas ve biricik kaynağı kuran'ı yeterince okumamaktan kaynaklanmaktadır. kuran'In hiçbir yerinde içerisindeki emir ve yasakların belli bir dönem sonra ortadan kalkacağı yönünde herhangi bir ifade geçmez. kaldı ki yeni kitap da vahyolunmadığı için islamiyet'e inanan kişilerin ya da inandığını ifade eden kişilerin kuran'daki emir ve yasakların halen yürürlükte olduğunu kabul etmeleri gerekir.

    bir diğer hata da 'sen bize söylüyorsun ama kendin yapmıyor musun' mantığında yatar. evet, ben kendi adıma da konuşursam uymadığım onlarca hüküm olduğundan bahsedebilirim. ancak bir yasayı çiğnemek ile onu doğru kabul etmemek farklıdır. mesela herkes kırmızı ışıkta geçilmemesi gerektiğini bilir ancak hemen hemen herkes hayatında bir kere de olsa kırmızı ışıkta geçmiştir. burada en etik olan davranış kırmızı ışıkta geçilmemesi gerektiğini kabul edip kırmızı ışık yanınca da geçmemektir. ancak pratikte yasaklara uyma konusu bu örnekteki en etik davranış biçiminde gerçekleşmemektedir. benim burada üzerinde durmak istediğim nokta ise kırmızı ışıkta ister geçilsin ister geçilmesin 'kırmızı ışıkta geçmenin' etik bir davranış olmadığını yani yanlış bir davranış olduğunun kabul edilmesi gerekliliğidir. dinin hükümlerine de benzer mantığı uygulayabiliriz. kuran'da temel olarak hırsızlık, faiz, yalan konuşmak, haksız yere cana kıymak, iftira atmak gibi birçok kesin yasak bulunmaktadır. şimdi biz bu yasaklardan herhangi birini yapıyoruz diye veya artık toplumun çoğunluğunu geçtim hemen hemen hepsi bu yasaklardan birini yapıyor diye bunlar yasak olmaktan çıkmamaktadır. günümüzde kuran'In en karşı olduğu ve ''allah'la peygamberine savaş açmak'' olarak nitelediği faiz farklı isimler adı altında toplumun neredeyse hepsi tarafından yapılmaktadır. yapıp yapmamak herkesin kendi insiyatifinde olmakla birlikte kişinin kendisi ile allah arasında olan bir meseledir. ancak burada üzerinde durduğumuz nokta bu veya başka bir yasağı yapmanın onu doğru veya serbest hale getirmeyeceğidir. zaten kuran yine kendi ifadesi ile bir tek hükmünü reddeden ile komple kuran'I reddedeni bir tutmakta ve ikisini de dinden çıkmış olarak kabul etmektedir.

    kişilerin bu tür düşünüp yaşamasına sebep olan bir nokta da kendilerini inanmak zorunda hissetmelerinde saklıdır. 'annem babam inanıyordu benden ondan inanıyorum', 'şimdi inanmasam toplumda tepki çekebilir', 'aman zaten herkesin inandığı kadar inanıyorum' gibi bir mantıkla inanmak kişileri aslında huzursuz etmektedir. esasında özellikle bu kişiler hoşlanmadıkları hükümlerle karşılaştıklarında yukarıda ikinci paragrafta üzerinde durduğumuz biçimde mantık yürütmektedirler. aslında inanıp inanmamakta herkes özgürdür. özellikle de böylesi bir toplumda her ne kadar toplum baskısından kaçmak % 100 mümkün olmasa da artık herkes istediği biçimde bir inanca sahip olabilmektedir. bu nedenle böyle düşünen kişilerin daha mutlu olabilmeleri adına istemedikleri yasaklara sahip bir inanca sahip olmaktansa, yaşadıkları gibi inanıp inandıkları gibi yaşayabilecekleri yeni bir inanç-felsefeye geçmeleri onların daha mutlu ve huzurlu bir yaşama sahip olmalarını sağlayacaktır.

     
  2. bunun olabilmesi için kuran-ı kerim'in değişmesi gerekiyor ve bununda imkansız olduğunu biliyorken, dini gerçek anlamda anlamamış, inanıyorsan buna uymak zorunda olduğunun ve bir gün yaptığımız yasaklardan hesap vereceğimizi hesaba katmayan insanların yanlış anlamaları.

    yanlış anlamak derken yanlış yorumlamak daha doğru olur. bazı insanlar peygamberleri kabul etmiyor ve diyor ki, herşey kuran-ı kerim'de var, okursanız gerçekleri görürsünüz mantığıyla hareket ediyorlar ve hareket edişte insanı felakete sürüklüyor. sadece kendini götürse çevresindeki insanları da yanında sürüklüyor.

    dinlerde kurallar değişmez ve özellikle de islamiyette kesinlikle değişmez. bizim kitabımız diğer din kitapları gibi yeniden yazılmadı, olduğu gibi karşımızda, ne virgülü, ne noktası eksildi.

     
  3. Yanılgıdır.

    Asla degismez. Misal kadınları gerektiginde her zaman dövebilirsin

     
  4. yalnış perspektiften bakılarak ortaya konulan yanılgı.

    belki de dinler tüm zamanları bağlayan kanunlar ortaya koyduğunu iddia ediyordur. haydi öyle olduklarını kabul edelim. zaten evrensel bir dinse öyle (değişmez ve zaman ötesi) de olmalıdır.

    lakin, zamanla insanları kendilerine yaklaştırabilmek için bu dini kanunların uygulamalarının yumuşatıldığı da bir gerçek. hristiyanlıktan bir örnek verelim. galileo zamanında şimdi için basit bir gerçeği söylediği için öldürülme tehlikesi yaşamıştı. şimdiki din adamları ise bilimin kanıtladığı gerçekleri dine uyarlamaya çalışıyorlar. insanları kendilerine çekebilmek için neredeyse dini hükümlerin tümünü bir mecaz seviyesine indirgiyorlar. oysa ki din kitapları apaçık ve anlaşılır olduklarını iddia etmektedirler. çoğu din tüm insanlığın ortalama aklına hitap etme amacındadır. bu nedenle yorum zorlamaları dinlerin inandırıcılığını arttırmamakta tersine kafalardaki soru işaretlerini arttırmaktadır.ez cümle, çoğunlukla, dinleri ortalama olarak sorgulayan birisi, zaten o tüm zamanlara hitap ettiğini düşündüğü kanunları sorgular; onların tüm zamanlara hitap edip etmemesini değil.

     
Entry yazmanız için üye olmanız gerekmektedir. Üye olmak için tıklayın, üye iseniz lütfen oturum açın.