Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

derinkuyu yer altı şehri

paylaş araştır

 

  1. tıpkı kapadokya bölgesindeki diğer yer altı şehirleri gibi çok katlı , çok geniş bir alana yayılmış ve insanları geçici olarak değil kalıcı olarak bu şehirde yaşadıkları belirlenmiş.

    şehrin içinde tatlı su kaynakları bölgeleri birbirine bağlayan tüneller ulaşıma ya da taşımaya yardımcı olan kuyu benzeri yapılan bulunmuş.

    günlerdir bu yer altı şehirleri ile ilgili belgeselleri ve anlatılanları izlerken aklıma bir şey daha geldi açıkçası.

    Yanlış anlaşılmasın ama neden bir insan tıpkı bir sürüngenmiş gibi yerin altına girmeye çalışsın ki ?

    alışkın olduğumuz doğal akışa tamamen aykırı bir durum bu.

    Tabi şu andaki koşulları ve insanları baz alıyoruz bütün bunları düşünürken.

    İktiyozis diye bir kalıtsal hastalık var.

    Bu hastalığa sahip olan insanların kesinlikle güneş ışığına çıkmamaları gerekiyor.

    Hatta aşırı soğuk ve kuru havalardan da olumsuz etkileniyorlar.

    ciltleri tıpkı bir balığınki gibi pul pul oluyor ve kalınlaşıyor.

    Bu hastalığın 20 den fazla tipi varmış.

    Yine buna benzer kalıtsal bir hastalığı olan amerikalı bir kadının belgeselini izlemiştim.

    cildi kendisine düşman gibiydi ve güneşe çıkması kesinlikle yasaktı.

    işin trajik yanı ise çöl iklimi olan bir bölgede yaşıyordu.

    yanlış hatırlamıyorsam bu şekilde doğan bebeklere yılan bebek ya da palyaço bebek adını da veriyorlardı.

    Neyse kısa keseyim.

    Bu hastalığın bir şekilde yaygın olarak geliştiği bir toplum, çocuklarında da bu hastalık baş gösterince tamamen yerin altına çekilmiş olabilir.

    Gün ışığı onlara acı çektiriyordur.

    Belki aralarından sağlam olanlar dönem dönem yüzeye çıkıp tarımla hayvancılıkla uğraşıp gerekenleri aşağıya indiriyordur.

    Böyle bir işbölümü yapılmıştır.

    Çünkü ne nükleer savaş, ne yanardağ patlaması, ne sel baskınları ne de buzul çağı insanların kalıcı olarak yer altına çekilmesi anlamında tam bir cevap getiremiyor. Belki iklim koşulları kısmi olarak bir sebep olarak gösterilebilir ama diğerleri hiç rasyonel durmuyor.

    Düşmandan kaçan bir toplum neden sürekli olarak yer altında yaşamayı kabullensin ki ?

    Bunun bir şekilde keşfedilmesi durumunda kaçış şansı da bulunmayacağından düşmana tamamen gafil avlanmak söz konusu olabilir.

    Tabi yüzeyde de yerleşim yerleri bulunabilir ve bu bölgede geçici olarak bir yağma ya da istila döneminde yerleşiyor da olabilirler. Bunu da göz önünde bulundurmak gerekiyor. Bu durumda uçuk kaçık teoriler üretmemize de doğal olarak gerek kalmaz.

     
  2. dün videolarına bakıyorum.

    o kadar az yaşam belirtisi kalmış ki herhalde geçici sığınak olarak kullanılıyordu diye ara ara düşündüğüm koca şehirdeki su sarnıcını gösterdiler.

    metrelerce derinliğinde olan ve yine yer altında olan kuyunun üzerindeki kayalara simetrik iki oyuk açılmış ve muhtemelen kuyunun üzerine bu oyuklar arasına bir ağaç uzatılmış ve çıkrık mekanizması kurulmuş.

    asıl ilgi çekici olan ise kuyunun kenarlarındaki halat izleri. su çekile çekile halatlar taşlar üzerinde belirgin izler bırakmışlar. belli ki burada uzun süre yaşam devam etmiş.

    bu da gösteriyor ki bu şehirde uzun zaman bilfiil yaşanmış.

    zaten sarnıcın etrafı günümüzde bile yosun bağlamış durumda.

    hayvanların bağlandığını gösteren delikler, yemlik ya da su yalağı olarak kullanıldığı açıkça anlaşılan yapılar ve oyuklar,

    havuzlar, o havuzlara bağlanan su kanalları ve oluklar...

    kilise olduğu vurgulanan ama öncesinde bir mithra tapınağı olduğu kabak gibi ortada olan garip mabed,

    en alt katta zemine yakın yerde mezarlık olarak kullanıldığı tahmin edilen yapılar...

    Sonuç: İnsanlar buraya yerleşmiş ve kalıcı olarak uzun süre bu yeraltı şehrinde yaşamış. kilit taşları bile yerli yerinde duruyor.

    niye hiç fresk yok ?

    niye hiç yazı yok ?

    niye sembol, işaret, oyma, kakma, is lekesi, kemik, keramik, çanak çömlek, ok ucu, taş parçası, hiç ama hiçbir şey yok.

    bu normal mi ?

     
Entry yazmanız için üye olmanız gerekmektedir. Üye olmak için tıklayın, üye iseniz lütfen oturum açın.