Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
ardabeyyBu üye ÇaylakBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Zira yıllardır kendisinden muzdarip olduğum bir hastalık. İnsan hayatını, sosyal hayatı alt üst eden, hiç bir sebep yokken, aşırı kaygı, endişe, korku karışımı duyguların sizi esir alıp her şeyden alıkoyması. Yaşanan şey tam olarak anlatılmaz yaşanır dedirten cinsten. Karakterinize tamamen zıt bir yaşam biçimini size dikte edip yaşatan travmalar bütünü. İlaçların az biraz rahatlama sağladığı fakat tamamen iyeleşmenin pek mümkün olmadığı içinizi günden güne kemiren sizi bambaşka bir kişiye dönüştüren lanet olası hastalık.
Ekonomik sebeplerle bunalıma girdiği ve dün okuduğuma göre kız kardeşinin evinde kendini asarak intihar ettiği haberini okuduğum eski Galatasaraylı futbolcumuz. İnşallah haber doğru değildir. Buna paralel olarak sadece Galatasarayda oynarken milyonlarca dolarlar kazanan bir insanın ekonomik bunalıma girmesi de ayrı bir tartışma konusu. Bu gerçek de gösteriyor ki mesele parayı kazanmak değil, kullanmak..
Çinli bir iş adamının anlattığı bir yaşanmışlık geldi aklıma. Aynen şöyle " - Bize gelen ve bizimle çalışan müslüman iş adamları yaptırdıkları ve bize ürettirdikleri sahte ( çakma ) ürünlerin üzerine bilindik dünya markalarının logolarını bastırmak için ısrar eder ve talepte bulunurlar her zaman. Daha sonra da iş bitimi yemeğe davet ettiğimizde yedikleri etin helal kesim olup olmadığını sorarlar restoranlarda. Merak ediyorum da ; müslümanlıkta sadece yenen içilen de mi haram söz konusu. Ticaret de iş dünyasında yapılan hile hurda sahtekarlık haram değil mi ? " diyerek müslüman olmayanlarda kafa karışıklığı yaratan olgu.
Takipçi bulunmuyor. |
Takip edilen yazar yok. |
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |