Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
yönetmenliğini Atıf Yılmaz'ın yaptığı 1979 yapımı film. boşanmak isteyen şakir (şener şen) avukat olarak özden(nevra serezli) ile anlaşır. şakir'in kendini aldatmasından bıkan nuran(perran kutman) avukat olarak orhan (levent kırca) ile anlaşır. boşanma davası görülürken modern bir kadın olan özden ve geleneksel erkek orhan birbirlerine aşık olur. tüm replikleri birbirinden komik olup, döneminde sinemalarda istenilen başarıya erişememiş, ancak sonradan hak ettiği yeri bulmuş filmdir.
'biz ayrı dünyaların insanlarıyız.' türk sinemasında klişe olduğu iddia edilen cümlelerden biridir. fakat izlediğimiz, daha doğrusu çoğunuzun izlememek için binbir türlü numaralar yapıp kanal değiştirdiği ve hikayesi bu bu cümle baz alınarak kurulan filmlerin çoğunda, bu cümlenin acıklı tarafı ele alınmıştır. fakat bu cümlenin daha bir eğlenceli olan öteki tarafını - eğlenceli olan olayın kendisi değil, bu olay duhul ettiğinde meydana gelebilecek komik olaylar olarak algılanmalıdır - irdeleyen mükemmel bir film 'ne olacak şimdi?'. birbirlerini tam tanımadan beraber olan ve beraber olamaya başladıkları andan itibaren birbirlerini ve dünyalarını inceleyen bir çiftin olağanüstü komik hikayesi. atıf yılmaz imzalı, başrollerde levent kırca, şener şen, nevra serezli ve perran kutman ın rol aldığı harika bir komedi filmi. ama kesinlikle türklere göre bir komedi, türk aile yapısını bilen, türk espri anlayışına sahip olanlara göre.
filmimizin hikayesi kısaca şöyle: kocası şakir'in (şener şen) kendisini aldatmasına artık dayanamayan nuran (perran kutman) boşanmaya karar verir. nuran avukat olarak orhan'ı (levent kırca), karşısında da şakir de özden'i (nevra serezli) tutar. işte esas hikaye de bu boşanma davasının görüldüğü mahkemede başlar. birbirlerinin tavırlarından orhan ve özden arasında bir yakınlaşma olur ve bu evliliğe gider. bundan sonra da film kopar; özden'in sosyeteye yakın ve avrupai hayat tarzına alışamayan orhan, yeni hayatını kendi yetiştiği anadolu tarzı hayat tarzıyla karşılaştırmaya ve durumdan kıllanmaya başlar...
filmin bize gösterdiği en güzel şeylerin başında türkiye'ye has aile yapısı geliyor. zaten filmde de esas olaylar hayat tarzları etrafında döndüğünden seyirciye iki tarz arasında karşılaştırma yapma imkanı veriliyor. özden'in etrafında sürekli dolaşan erkek arkadaşlarıyla olşturduğu samimi hava, gene özden'in nişanlanmaktan son anda vazgeçtiği rıfat'ın (bülent kayabaş) orhan'a karşı olan tavırları, orhan'ın annesinin (adile naşit) hep geyiği yapılan kaynana modeli... bunların hepsi aslında küçük ayrıntılar gibi görünüyor filmde ama kesinlikle aradaki farkın anlaşılması için filmde yeralan küçük bulmaca parçaları. orhan, özden ile çıktıkları balayında yalnız kalmaları gerektiğine inanırken özden'in daha ilk günlerinde 3 tane samimi erkek arkadaşıyla karşılaşıp geceyi hep beraber geçirmek istemesi eminim ben dahil birçok erkeği kıllandıracaktır (gecede yeni evli çiftlere getirilen düğün pastasındaki gelin-damat figürünü alıp çatır çatır yiyen orhan ve surat ifadesi).
film kesinlikle yan karakterlerle süslenmiş: orhan'ın anne-babasını oynayan iki büyük üstad-kardeş adile naşit ve abisi selim naşit, özden'in onu hep orhan ile beraber olmaktan vazgeçirmeye çalışan annesi, sosyetik teyze neriman köksal. aslında nuran ve şakir de birer yan kahraman. ama şener şen ve perran kutman'ın oyunculuk güçleri bu iki karakteri filmin ikincil ana öğeleri haline getirmiş. şener şen'in mahkeme esnasında karısına öbür masadan yaptığı kaş-göz işaretleri, yatakta yakalandığında verdiği tepki, perran kutman'ın o harika ses tonuyla oğluna 'tükür ulan!' demesi. bunlar filmi gerçekten kalitesine kalite katan noktalar. daha çok mükemmel ayrıntı var ya, birkaçını saymadan edemeyeceğim: iki kaynananın birbirlerinin peşlerinden yeni evli çiftlerin mobilyalarının yerlerini kafalarına göre değiştirmeleri, orhan'ın ailesiyle yemek yerken orhan ve eniştesinin birbirlerine 'biraz daha cola versene enişte' demeleri ile gerçekleşen alkol operasyonu, şakir'in luanparkta çarğışan otolarda bir kadına yaptığı kur, nuran ve şakir'in adliye koridorlarında elele sahilde koşan aşıklar gibi elele sekmeleri, orhan'ın evlenme teklif etmek için kanyaktan cesaret aldığı sahneler... daha çok var bu sahnelerden ama şu anda aklıma gelenler bunlar...
son sözler: filmi izlerken lütfen sadece gülmek için değil de biraz daha derine inerek izleyin. sadece aile yapısı ile ilgili değil ilişkilerle ilgili sorulması gereken soru kalıplarını da veriyor sizi film. ama her zaman bıkmadan güleceğim bir film..
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |