Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
misafir umduğunu değil bulduğunu giyer denilesi durumdur. bir evde her numara terlik bulunması imkansızdır, bunu beklemek ise fazla lükstür. eğer terlik yok ise giymemek daha mantıklı olacaktır. yada ev terliğini yanında taşıması tavsiye edilir.
zaten misafir terlikleri de bir tuhaf olur.
kimsenin ayağına olmayan antin kuntin terliklerdir gözlemlerime göre.
özellikle kadın terliklerinin böyle takır tukur ses çıkaran topukları da olur.
bazısı gelin terliği adını alır ki böyle otrişli motrişlidir niyeyse bohçayla birlikte itelenmiştir.
hah işte onlarla atış yapıyorlardı.
çünkü onların başka bir fonksiyonları yoktu
aklı başında teyzeler ise esem tek tokalı ya da çift tokalı kırmızı ya da lacivert terliklerden alıyordu.
ses yapmaz, bazen dışarıda da giyilir, kaydırıp yere çakmaz, ayağı yere sağlam bastırır.
Dalga geçiyorum ama bazı belli başlı markalar terlik müzesi açsalar gerçekte giderim, sanalda ise ziyaret ederim açıkçası.
gittiğim evin hijyen durumu benim kişisel hijyenimden iyi bile olsa verilen bir terliği giymek istemem, verilmese daha iyi diye düşünürüm. nasıl ki başkasının ayakkabısını giymiyorsam, terliğini de giymek istemem. onlardan bana, benden onlara zararlı bakteri, virüs, mantar transferi olasılığını ortadan kaldırmak gerek.
bu açıdan bakınca bazı batı kültürlerinde olan eve ayakkabı ile girme fikri o kadar da kötü görünmüyor aslında. ama tabi o insanların gün boyu gezdikleri sokaklar, caddeler temiz değil, terrrrrrrtemiz. öyle sokaklarda gezen kişinin ayağının altı da, eh, o kadar da pis olmayacaktır. bizdeki gibi şehrin göbeğinde bile tozun toprağın içinde sokaklarda gezseler ayakkabı çıkarmadan eve girme kültürü olur muydu, emin değilim.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |