Bu konu, bir hayli süredir kafamda takılan bir anafordu. Matrixdeki bilici (orakl) kadın Herodotos'un kitabındaki kitabındaki Delphoideki bilicilerin bilme ihtimali düşündürücüydü. Bilinmesi mümkün görünmeyeni bilmek sistemin içinden biriyle haberleşen birinin yapabileceği bir şey olmalı diye düşünmüştüm. ikinci matrixteki mimarın söyledikleri bunu vurguluyordu. plotinus'un ''bir'i'' bizim bildiğimiz Allah'tan farklı olarak vahdeti vücutçu bir biçimde bizimde sistemin hatta Allah'ın bir parçası olduğumuzu söylüyordu. öyleyse ''bir'in'' bizi bilmesi kendini bilmek olmuyor muydu.? Onun için zor olmasa gerek.
Birin yaptığının sonuçlarını tümüyle bilebilse yapması gerekeni yapacağından hiç şüphem yok ; onun yaptıklarını sorumlusu da kendisi olmayacak doğal olarak. O zaman bizim geleceği bilmemiz hayatın bir sınav olması ile çelişir. Dinen bizim geleceği görmemiz insan düzlemi içinde mümkün değildir.
Yani geleceği bilme durumundaki kişi , bence özgürlüğünü kaybetmiş olacak doğal olarak . öyleyse geleceği ne kadar az bilirsek o kadar özgürüz. Aman tanrım ! Yoksa cahillik özgürlük mü, kim bilir ! o halde bilim geliştikçe , her geçen gün özgürlüğümüz kaybetmiyor muyuz ?Açları doyurmak kolay açla gözlüleri asla...
bir de geleceğin belirlendiği ve bilindiği dünya da kim yaşamak ister ?
Biyolojideki kendinden örgütlenme kavramı çok güncel yaşam nedir adlı kitapta bu konuyla ilgili bir bölüm var. orada yaşamın şekillenmesinde tümüyle raslantı olan şeyler olduğunu birbirlerini tetikleyen süreçlerinde en az evrim kadar şekillendirici olduğu söyleniyor, işte özgürlük !
Cyper siz buna özgürlük mü diyorsunuz diyebilir ama zaten hiç gerçeği tadabilmiş biri değil ki ! O gerçek bile değil ! İşte bu söylediğim gerçek.
Felsefeci Richard Taylor geleneksel kader kavramını aşırı derce de suni bulduğunu söyler. Geleneksel Hristiyan inancında tanrı her şeye gücü yeten ve her şeyi bilen mutlak iyi biri yapıdadır. Plotinus bu tanımı fazla sınırlayıcı ve insanca bulurdu eminim. Ama bu durum bizim özgür irademiz olduğu ile fena halde ters düşer. Hem de çok fena şekilde.
Peki biraz düşünelim eğer biri geleceği görüyorsa özgür değil demiştik. Tanrı geleceği görüyorsa yaptıklarından ne kadar sorumludur o zaman.
Eğer bu , insansı türsel farkındalık sınırımızı aşan bir durum değilse söylediklerim yanlış mı yani ?
Türe özgü yanılgı kavramı canlıların türsel nedenlerle bazı anlayamayacakları ya da yapamayacakları için kullanılır. Örneğin sinekler camı göremezler (on altı parçalı gözleri olduğu halde ) ve sürekli çarparlar ama camı görmezler, kafayı çalıştırıp ortada kuyu var yandan geç demezler, sinek akıllılar !
tanrı eğer her şeyi yapmak yerine mümkün olan her şeyi yaparsa çelişki yok olabilir gibi görünüyor.
Mesela tanrı iki kere ikiyi beş yapabilir mi ?
Epikür( manikür değil ) özgür irade sorununu en önce görenlerden biridir. Heiselberg'in meşhur ilkesi de bunu anlatır gibidir.
Mesela sağlıklı normal biri kendini öldürür mü ? Hayır bazı içsel sapmalar bu durumu yaşatıyor ve onları öldürüyor. Evrimsel bir şekilde saplamalar sınırlanıyor ( kural bir ölüler çoğalmaz )Yani sonuçta olması gereken olur hale geliyor. Zaman geçtikçe bu iş, geri dönülmez başa çıkılmaz bir hal alıyor.
Her taraf insan doluyor.
Yolu bilmekle, yolda yürümek aynı şey midir ?
Bu konuyu felsefenin dışına atmak felsefeyi ateşe atmak olurdu. Olacak olan olmalı sağlıcakla kalın hoşça kalın.
sorumluluk kişinin kendine ve başkalarına karşı yerine getirmesi gereken yükümlülükleri zamanında yerine getirmesi zorunluluğudur
Tanrı her şeyi bilirse bizim de gelecekte ne yapacağımızı bilirse bu dünya nasıl bir sınav yeri olabilir. Demek ki bizim ne yapacağımız bilmiyor olmalı, Bütün insanlar için bu gerçekse hayatta gelecek konusunda sonsuz seçenek olmalı.
Eğer gelecekte ne yapacağımız biliyorsa dünya asla bir sınav yeri olamaz
şimdi ben bir evin içinde yaşıyorum.
evde huyunu suyunu bildiğim birkaç kişi var.
yıllardır geliştirdiğim gözlemlerim ve tecrübelerim doğrultusunda hepsinin aşağı yukarı ne yapacağını öngörebiliyorum.
dış dünyada neler olabileceğini ise öngöremiyorum.
çünkü dışarıdaki insanlar başka sistemlere olay ve durumlara tabi.
bu nedenle geleceği öngörebilmem mümkün değil.
şahsi fikrim geleceği görmek demek azami ölçüde bilgili olmak demektir.
ne kadar çok bilgili olursan geleceği o kadar net görürsün.
hayatla barbut oynamak çok akıllıca değil tabi.
makul devletlerin de yapmaya çalıştığı bu.
her türlü bilgiyle donanmak ve işi rastlantıya bırakmamak.
geleceği gören biri davranışlarından sorumludur.
kafanın içindeki bilginin zekatı böyle bir şey diyorlar.
İletişim | Künye | KVKK Aydınlatma Metni | KVKK Başvuru Formu | Çerez Kullanımı | Reklam | Sitene ekle © 2023 MN Yazılım |
![]() ![]() |