![]() Türkiye'nin memur portalı |
![]() ![]() ![]() |
baklagiller familyasından, 10 metreye kadar boylanabilen, tek gövdeli, yaprak döken, çalı görünümünde bir çiçekli bir ağaçtır.
İstanbul denince aklıma bahar ve Erguvan gelir. Boğazda Erguvan fonlu manzaranın seyrine doyum olmaz.
çiçeklerinden , dedi; çok güzel şerbet yaptılar, dedi.
televizyonda gördüm, dedi.
ben de sürpriz yapayım dedim.
bir tanesini birine öbürünü de diğerine hediye olarak aldım.
çiçekleri hala üzerindeydi.
koyu pembe küçük çıtır çıtır çiçekler.
bir de japon kirazı var o da pembe açıyor ve tam zamanı ama erguvan daha güzel.
aslında fiyatları da uygun sayılır, belediye tesislerinden aldım.
bir de fırça çalısı.
onun da eli kulağında açmak üzere.
dedim ki,
burası cennet gibi, çek sandalyeni al çayını eline dalgaların sesini dinle,
çalışmaktan oturmaya fırsat mı var, dedi.
ee tamam işte ben de molayı kastetmiştim.
erguvanlar açmış.
manolyalar da açmış.
bu da demek oluyor ki
kafamızda bağa gel bostana gel şarkısı çalmaya başlamıştır.
bağ ayrı, bostan ayrı
olamam dosttan ayrı
insanoğlu yaşar mı
kalsa nefesten ayrı...
Şey gibi oldu. Göğüs hastalıkları bölümü, sağlık afişi.
sigara içme torununu gör, sigara iç dedeni gör.
bu arada elektriğe zam gelecekmiş.
esnaf okuyucuya çıkışıyor.
eskiden ayda bir gelirdiniz ayda üç kere gelip saat mi okuyorsunuz ?
dedim ki: en sonunda herkes köyüne gidip oturacak.
Sanki orada elektrik yakmıyor musunuz ? dedi.
Yoo dedim. Yakarız kuzineyi, koyarız tencereyi,
mum ışığında muhlamaya devam...
İstanbul'a anlam katan ismi ile müsemma ağaç
İstanbul sahil şeridinde vakti gelince çiçek açar bu ağaç ve şehre ayrı bir güzellik katar
Bizan imparator ve imparatoriçeleri erguvani renk giyinirlerdi. Bu rengi elde edebilmek için kumaşları sur moru adı verilen bir boya ile boyarlardı. Ortaçağ'da erguvani renk kıyafet giymeniz için epeyce varlıklı olmanız gerekirdi çünkü sur moruna ulaşmak epeyce zordu
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2025 MN Yazılım |