Türkiye'nin memur portalı

gerek edebiyatta gerekse sözlüğümüzde (iyelik eki mi o?sahiplenme ve benimsemede son nokta bu olsa gerek) yazarların üslubu, bakış açısı, kavramları tanımlamada kullandığı kelimelerin birbirine yakınlığı konusunda ilişki kurma durumudur.

hayatında olumsuzlukları üstüste yaşayan insanların, bunlara dayanma ve mücadele etme gücünü bulamadıkları anda ağzından çıkan sitem dolu söz.her gecenin ardından güneşin mutlaka doğacağını düşündüğünde bu soru kendi kendini imha edecektir.

genelde tavuk suyunda yapılan ekşili Şehriye çorbasıdır.hastayı çok seven ve onun yatak döşek yatmasına yüreği dayanmayan sevdiceğin tüm sevgisini de katarak pişirdiği ve elleriyle yedirip kısa zamanda şifa bulmasını dilediği doğal ilaçtır.

uzun zaman önce ilk kez metro duraklarında gördüğüm afişlerin üzerinde yazan yazı.ilk etapta film afişi zannetmiş,acaba ne zaman vizyona girecek diye aklımdan geçirmiştim.meğer reklamların dikkat çekiciliğine vurgu yapılan cümle imiş.neyse olur öyle insanlık hali.

kuzu misali önünde uzanan çaresiz, masum ve tamamen teslimiyet halinde olan hastaya şırıngayı "laaappp" diye bir hançer misali saplamayan sağlık görevlisidir.vurdu,vuracak derken o çoktan işini bitirmiş giyinebilirsiniz komutunu vermiştir bile.