Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

kadioglu_08

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

143 entry hiç konu açmadı hiç puanı yok
29.09.2017 11:25 son işlem tarihi takip etme takip et

sandıktan evetler patladığı zaman ne olacağını düşünün

hakikaten ne olacak diye düşünmek boş kafa yormaya sebep olacak diye düşündüğüm öneridir. aynı ekonomik ve düzen devam edecek, siyasi düzende muhalefetin sesi daha da kısılacak, ohal kalkmayacak hatta şu kıskanılan ülkeyiz biz hayali artarak devam edecektir.

baykal'ın yıllardır ülkenin mevcut gidişatının sorumlusu olduğunu düşünen biri olarak pkk'nın hayır veya evet dediği konusunun ucu açık bir mevzu olduğu bellidir. baktığımızda hdp hayır ağırlıklıydı, pkk'da üst düzey yöneticilerin kimi evet kimi hayır demişken, barzani ve osman öcalan'ın açık açık evet dedikleri bir yerde baykal'ın demesi gereken şey ; pkk'nın ne dediği belli değil ki ahmet bey, önemli olan bölge halkının kararının etkilenmesi olacaktı.

peki baykal canlı yayında zokayı yuttu mu ? evet.

17.04.2017 16:45
  1. 29.02.2016 fenerbahçe vs beşiktaş maçı

    mandıra filozofu ile portekizli beden hocasının taktik savaşı verdiği karşılaşma.

    açıkçası fenerbahçeli olarak ben daha baskılı bir beşiktaş bekliyorken pereira'nın hiç beklenmedik bir şekilde kurduğu özlenen 11 maça damgasını vurmuştur. bununla beraber yapılan değişikliklerin son birkaç maçta olduğu gibi yine skora etki eden değişiklikler oluşu ve beşiktaşlı oyuncuların günlerinde olmayışı bilhassa beşiktaşlı hücumcuların mehmet topal'a karşı koyamayıp savunmanın ise alper potuk ve volkan şen'e önlem alamaması maçın ibresini zaten fenerbahçeye çevirdi. van persie'ye sadece skor gözüyle bakan gözler yine aldanmış olabilir ancak kim ne derse desin bu adam yaptığı çapraz koşular ve defansı karıştırma huyuyla başlı başına bir silah. ne demek istediğimi ilk golü tekrar izlerken rvp'nin defansın arasına girip çıkarak yaptığı hareketle beraber volkan'ın önünü tamamen boşaltmasıyla görebilirsiniz.

    cünyet çakır'a gelince yine politik bir maç çıkarmaya çalıştı. bu adamda lanet bir huy var. maç içinde benzer pozisyonlarda bir tarafı cezalandırıp diğer tarafı es geçiyor ardından yine benzer pozisyonlarda bu defa es geçtiği tarafı cezalandırıp, önceden cezalandırdığı tarafı es geçiyor. olmuyor arkadaşım bu şekilde bir ondan bir bundan vermeyerek maç içinde adalet sağlanmıyor. caner atılacaksa atacaksın, beck atılacaksa onu da atacaksın. şimdi caner'i atmadım o zaman beşiktaştan da birini atmama jokerim var dersen maçın seyrini değiştirmediğini sanamazsın. nitekim beck'in yaptığı hareket öyle böyle bir hareket değil. direkt kırmızı kart ve sportmenliğe aykırı hareketten dolayı maç cezasıyla sonuçlanacak bir şey.

     
  2. cengiz inşaat'ın vergi borcunun silinmesi

    sanıldığının aksine yeni değil 2011'deki vergi barışı adı altındaki saçmalıkla beraber gerçekleşen durumdur. o dönemde vergi barışı adı altındaki düzenlemeyle iktidara yakın birçok firmanın vergi borcu ya tek kalemde sıfırlanmış ya da kuşa çevrilmiştir. ( limak,kolin,kalyon, ma-pa,mak-yol vs. )

    geçtiğimiz yıllarda montaj olduğu iddia edilen tapelerden birinde milletin bilmem neresine koymayı vaat etmesiyle ve bugünlerde artvindeki cerattepe direnişiyle beraber tekrar gündeme gelen dünün rizeli müteahhidi bugünün iş adamı mehmet cengiz'in başında bulunduğu cengiz inşaatın siyasetle olan bu organik bağına dair 25.02.2016 tarihinde chp bahsi geçen vergi barışı ile ilgili meclise önerge sunmuş ancak ilgili önerme chp ve hdp vekillerinin evet oylarına rağmen akp vekillerinin hayır ve mhp vekillerinin çekimser kalması sebebiyle reddedilmiştir.

    bilhassa seçim sürecindeki afişlerde 17-23 aralık yolsuzluklarından hesap soracağız diyen mhp'nin böylesi bir yolsuzluk işlemine ne diye çekimser kaldığını anlamak deveye hendek atlatmaktan zor.

    diğer türlü cengiz inşaatın gelişimi karadeniz sahil yolu projesiyle başlar. o dönemde birkaç kamyonla taşeronluk yaptığı projeden şişirilmiş hakedişlerle dünyanın parasını kazanan ve akabinde siyaseti de arkasına alarak hemen her ihaleyi adrese teslim misali kazanan bu firma gün geçtikçe büyümüş ve ülke dışındaki yol,baraj,santral yapımı gibi şantiyelik işlerle giderek canavara dönüşmüştür. özellikle 2005 yılında doğduğum ilçe olan artvin murguldaki bakır fabrikasını ( ki özellikle belirtmek isterim bakır artık yok, bitti denerek köyümdeki karadeniz bakır işletmeleri bu firmaya satılmıştır ) kastamonu kürede bulunan yine bakır işletmesini, artvin hopa ve samsun tekkeköy'deki bakır ve azot konsantre fabrikasını, eti alüminyuma bağlı konya seydişehir fabrikasını şüpheli ihaleyle tek fiyat üzerinden ve çok komik bir ücrete satın alarak büyüme yolundaki en büyük vurgununu bu hamleyle vurmuştur.

    artvin murguldaki bakır fabrikasında 1 yıl çalışmış ve çalışmadığı dönemde de orada yaşamış biri olarak adeta ilçe kendilerine tahsis edilmiş misali çalışan, çalışmayan her kim varsa canından bezdiren, işçisini günde 12 saat ağır iş kolunda çalıştırıp mesai vermeyen, her gün uygulanan yüksek şiddette dinamit patlatma usulüyle çıkartma yönteminin ve patlatmaların etkisiyle sondaj kimyasallarının ilçenin akarsuyuna, zehirli dumanının havaya karışması nedeniyle zarar gören ev,tarla,bağ,bahçe,hava,toprak,su gibi hayati unsurları görmezden gelip kimseye zarar ziyan tazminatı bile vermeyen bir firmadır.

    bu firmayla siyasetin ilişkileri o kadar sistematik ilerlemiştir ki perşembenin gelişi çarşambadan bellidir. türkiye cumhuriyetinin onca yıllık maden yasası 2010 yılının bir gece yarısı bir çırpıda şirketler lehine değiştirilmiş ve böylelikle artvin cerattepe mevkiindeki altın rezervleri şirkete peşkeş yöntemine açık hale getirilmiştir. ardından hemen ihale düzenlenmiş ve özaltınlar firması ihaleyi kazanmış fakat birkaç ay içinde ihaleyi emaneten aldığı anlaşılarak hakkını cengiz inşaata devretmiştir. yeşil artvin derneği 25 yıldır cerattepeye dokundurtmamakta ve önceden yabancı firmalara karşı açıp kazandığı davaları bu kez cengiz inşaata karşı açmak zorunda kalmıştır. nitekim 3 defa rize idare mahkemesinde davayı artvin halkı kazanmış olmasına rağmen son olarak temyiz kararını beklemeyen cengiz inşaat 8-9 aydır cerattepede maden nöbeti tutan artvin halkını devletin polisini ve jandarmasını kullanarak tahliye ettirmiş ve kamuoyunu meşgul eden cerattepe direnişi gün yüzüne çıkmıştır.

    Devletin şımarık çocuğu haline gelen cengiz inşaatın vukuatları saymakla bitmez.üsküdar'da tmsf'ye devredilen ve akabinde cengiz inşaata restorasyon amaçlı verilen tarihi Hüseyin Avni Paşa korusu da bir gece aniden yanarak kül olmuş ve yerine otel yapılması kararlaştırılmıştır.

    yani dostlar iktidar-sermaye-para üçgeninde ülke parsel parsel birilerine peşkeş çekilince, vergiler kaçırılınca sıkıntı olmuyor ancak insanlar bu saçmalıklara direnince havuz medyası tarafından hain,bölücü,işbirlikçi,alman ajanı,kgb,mossad,cia,haçlı ordusu oluyor. he canım he gülüm.

    peki dostlar şimdi size soruyorum. cerattepe de size yıllar öncesinin devlet-polis-mafya üçgenini ortaya çıkartan susurluk olayını andırmıyor mu ?

     
    (Bkz: seçim beyannamesi)(Bkz: vergi kaçakçıları)(Bkz: artvin cerattepe'de bakır madeni açılması)(Bkz: Artvinli gencin sabah gazetesini araması)(Bkz: Özelleştirme)(Bkz: devlet bahçeli)(Bkz: ARTVİN)(Bkz: Maden Kanunu)(Bkz: Susurluk)(Bkz: siyasetin sömürüsü)(Bkz: direne direne kazanacağız)
  3. Helal olsun

    duman grubunun bağımlılık yapan şarkısıdır.

    bir de bu şarkıya metin erksan'ın yönettiği yeşilçam'ın kült filmlerinden olan sevmek zamanı'ndan görüntülerle müthiş bir klip yapılmıştır ki sizi nirvanaya ulaştırır.

    https://www.youtube.com/watch?v=iOlx_3OetHM

     
    (Bkz: duman)(Bkz: sevmek zamanı)
  4. her şeyi bilen mükellefler ve vatandaşlar

    özellikle gazete alıp geleni daha bir makbul olan inatçı yurdum insanıdır.

    peki bu gelişmeyi resmi gazetede gördünüz mü sorusuyla dumura uğrayıp akabinde ama burada yazıyor veya akşam haberlerde söylediler kontrasıyla çıkış yapsa da kendilerine henüz resmi bir tebligat yok cevabıyla beraber karışık duygular içinde kurumu terk eder.

     
  5. 26 şubat 2016 dündar ve gül'ün serbest bırakılması

    tahliyeye karşı çıkanların diğer taraftan 17-23 aralık 2013'de yaşanan yolsuzluk ve rüşvet krizinde bahsi geçen isimler hakkında soruşturma ve yargılanma taleplerini hatta gerçek olma ihtimalini bile kabullenemediği, dolayısıyla bugün canlarını bir hayli sıkmış olay.

    madem ispatlanmadığı halde casusluk ve vatan hainliği yapmak bu kadar kolay o zaman aralık 2013 ayında hala neyin ne olduğu muallakta bekliyor efendiler. bir gün olsun karanlığın üstüne gittiniz mi ? yoksa o dönemde sizler kağıtlarınızı siyah zeminde mi çıkarıyordunuz ? ohoo ben de kime diyorum ya.