Türkiye'nin memur portalı

Genel geçer bir cevabının olmadığını düşündüğüm bir sorudur. çünkü şiir yazıldığı andan itibaren artık şairinin değil okuyucunundur. Evet, şair bir duygu durumundan ya da bir düşünceden yola çıkarak yazar şiirini ancak bazen öyle şeyler hisseder öyle şeyler yorumlar ve öyle şeyler çıkarırız ki bunlardan şiirin şairinin bile haberi olmaz. ben bu soruyu sorduğumda aslında şairin ne demek istediği fazla umurumda olmaz. bence mühim olan hangi öğrenci hangi pencereden bakacak, hangi kelimeye takılacak ve hangi hassasiyetini sezdirecek ve şiir şairinden bağımsız olarak nasıl da zenginleşecek...

?Susadım çeşmeye inmez olaydım...? bazen pişmanlıktır :)

Her türlü arabayı alabilecek güce sahip kişiler için geçerli olabilecek bir durumdur.

İsmini benim de hatırlamadığım, sadece izlediğimde çok etkilendiğimi hatırladığım çizgi filmdir.

Çizgi film annesini arayan bir kız çocuğunun başından geçen maceraları anlatıyordu. Kırmızı kırmızı pabuçları vardı kahramanın ve pabuçlar birbirine her değdiğinde kahraman da yer değiştiriyordu.

Yahya Kemal Beyatlı'nın İspanya'da büyükelçilik yaptığı sırada yazdığı şiirdir. Bir İspanyol çingenenin dansını üç kırmızıyla anlatır: zil, şal ve gül...

"Zil, şal ve gül. Bu bahçede raksın bütün hızı

Şevk akşamında Endülüs üç defa kırmızı

Aşkın sihirli şarkısı yüzlerce dildedir

İspanya neşesiyle bu akşam bu zildedir."