Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

sosyolog Dr.Mahmut Karaman

paylaş araştır

 

  1. Sakarya Üniversitesinde sosyoloji hocası olan Mahmut Karaman panelvanıyla sabaha kadar İstanbul sokaklarında dolaşarak evsizlere çorba dağıtıyor. Panelvanına aşhane adını vermiş.

    Kendisinin de eskiden garajlarda sabahlamak zorunda olduğu dönemler yaşadığını ifade etmiş.

    Evsizlerin sanıldığı gibi esrarkeş ya da adam şişleyen sapıklar olmadığını ifade eden Karaman, şunları anlatıyor: "Bu tür önyargılar kendi vicdansızlığımızı meşrulaştırmak için kullandığımız yargılar. Onlar bu şekilde doğmadılar. Düzenin vahşi ekonomik çarklarına ayak uyduramadıkları için bu hale düştüler. Evsizlerin sadece küçük bir kısmı madde bağımlısı. Ev-aile hayatı olanlardan da madde bağımlısı insanlar var, arada bir fark yok."

    Facebook'ta Aşhane adında bir grubu olan Karaman, dernekleşmeyi ya da vakıf kurmayı asla düşünmediğini söylüyor. "Dernek ve vakıflar iyiliğin ihale edildiği yerlerdir. Bu yüzden karşıyım. Eğer bir evsize, aça, sokakta kalmışa yardım etmek isteyen varsa bunu bir kuruma para vererek değil, direkt gidip kendisi yapmalı. Vicdan ihale edilemez" diyen Karaman, 11 Ağustos'tan beri gece 10'dan sabah saatlerine kadar çorba dağıtıyor. Amacı ise her muhitte bu hayır hizmetine el verecek gönüllüler bulmak. Çünkü tüm İstanbul'u dolaşırken çorbanın saatlerce sıcak ve taze kalması mümkün olamıyor.

    Karaman hocanın eşi de 15 yıldan fazla bir zamandır yoksullara ev tutup ev eşyası düzüyor. İlk başlarda yoksul ailelere veya yeni evliler için ev eşyası alan eşi, son yıllarda ise Suriyeli ailelere ev tutup ikinci el eşyalarla evleri döşüyor. "Eski eşyalarını atacak olan evlerden bu eşyaları toplayıp Suriyeli ailelerin evlerine götürüyor. Bir hurda çekyata bile muhtaçlar. Betonda yatıyorlar" diyen Karaman'ın en büyük sitemi ise, hiç bir ailenin kalamayacağı mezbelelikleri ya da 300-500 liralık bodrum katlarını, sırf Suriyeli oldukları için çok yüksek fiyatlara kiralamak isteyen ev sahiplerine. Karaman, "Ensar muhacir hikayeleri anlatan bir toplum bunu yapmamalı" diyor. Yoksul aileler ile daha çok hanımının ilgilendiğini belirten Karaman, nakliye ücretinin zaman zaman kendilerini zorladığını belirtiyor. Şimdilik geçici olarak el koyduğu abisinin panelvan minibüsü ile alt kat komşuları Metin Ağabey akşam iş çıkışı nakliyeleri yapıyor.

    Yoksulluk olgusu ile ilgili farklı düşünceleri ve uygulamaları olan Karaman Hoca, uzun uzadıya sosyolojik/psikolojik ilginç analizler yapıyor. Modernleşme döneminde bütün kadim geleneklerini inkar eden bu toplumun yerine hiç bir şey koyamadığını belirtiyor. Karaman'a göre yaşanan büyük travmanın yarattığı acı ile baş edebilmek için savunma mekanizmaları zihinsel bir bölünmeye/parçalanmaya yol açıyor. Haliyle bütün algılama, anlama, yorumlama, tanımlama ve/uygulama/davranma/yaşama biçimleri birbirinden bağımsız kompartımanlar halinde bir arada. Bu da kişide birbirinden bağımsız onlarca zıt kimlik olması anlamına gelebiliyor. Bu kimlikler arasında hiç bir ilişki olmadığı için ve her an biri bedeni ele geçirdiği için bu kişinin hiç bir söz ve eyleminde bir tutarlılık olmuyor. Dolayısıyla herkes çok güzel konuşuyor ama konuştuklarımızla yaptıklarımız hiç bir zaman birbirini tutmuyor. Karaman ilginç tespitlerini şu sözlerle açıyor: "Mesela akademisyenlerimiz sınıflarda eski Yunandan günümüze kadar yaşayan bütün filozofların etik anlayışlarını anlatırlar. Ama kendi kültürel gelenekleri içinde geliştirilmiş hiç bir çözüm tekniğini bilmezler. Aynı şekilde ders anlattığı sınıfta kaç öğrencinin bursa ihtiyacı olduğunu ya da o gün aç olup olmadığını bilmez, hatta bilse de umurunda olmaz. Cami imamlarımız da her gün sevgi, şefkat, merhamet dininden bahsederler, ama cami avlusuna bir evsiz yatmaya kalkışsın onu kovalar. Toplum her sorunu siyaset ya da para ile çözeceğini sanıyor. Oysa toplumsal sorunlar toplum tarafından çözülür. Komşusu aç yatarken tok yatan bizden değildir sözünü her gün tekrar eden insanların aç yatan komşularına belediyelerin gıda yardımı vermesini hangi gelir düzeyi ya da siyaset anlayışı çözebilir ki..."

     
  2. bence en kısa zamanda dernekleşmesi gerekir diye düşündüğüm kendisinden de Allah razı olsun dediğim başlıktır. bu tür şeyler az bulunur.

     
  3. Trabzon/Sürmene doğumlu. İlk ve orta öğrenimini memleketinde tamamladı. Hacettepe Üniversitesi Sosyoloji Bölümünden mezun oldu. Yüksek Lisans ve doktora eğitimini İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde tamamladı. 1998'den beri Sakarya Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinde öğretim üyesidir. "Toplumun Yeniden İnşası: Kardeşlik Seferberliği" adını verdiği sosyal hareketi yürütmektedir.

     
Entry yazmanız için üye olmanız gerekmektedir. Üye olmak için tıklayın, üye iseniz lütfen oturum açın.