 Türkiye'nin memur portalı |
 Oturum aç
 Üye ol
 Parolamı unuttum
|
Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç
Üye ol
Parolamı unuttum
|
Yozgat'ta sinema filmi çekimlerinde bulunan oyuncunun, Hayrı İnal konağını gezdikten sonra attığı tweet ile, orada yaşayan insanları inanışları sebebiyle bir nevi aşağılaması olayı. bu insanlar sayesinde ayakta durduğunu anlamayan, kadınlar sırf başörtülü olduğu için, onları gericilikle itham eden ve ismini kullanmak istemediğim malum kişi, fotoğrafına daha dikkatli baksaydı, yüzündeki iğrençlikle ne kadar komik olduğunu ve diğer kadınların ne kadar güzel olduklarını anlayacaktı ama nerde.. anlamak istemeyene, gözleri kör olan insanlara bunları anlatmak zor. sen bu şehre gelmişin, misafirsin diye el üstünde tutulmuşun ve sen ev sahiplerini küçümsüyorsun. Yazık ki ne yazık.
özür dilemiş hanımefendi, lütfetmişte, o kadar inandırıcı geldi ki anlatamam !
sanat dünyasındaki çoğu kişinin düşündüğü sözleri dile getirmiştir.o tayfanın öyle olduğunu zaten biliyorduk.halkın da gerçek yüzlerini görmeye başlaması hoş bi durum.
Başörtünün hep siyasetle iç içe olması durumudur.
ilk çağlarda da insanlar çıplaktı. medeniyetle örtündüler. örtü her şeyin süsü, tamamlayıcısıdır. herkese yakışmaz, içindekini zenginleştirir ama siyasetle iç içe olmamalıdır. Siyaset kullanmamak kaydıyla.
attığı tweette hiçbir hakaret olmadığı halde sırf kendileri gibi düşünmediği ve inanmadığı için linç edilmeye kalkılan dinci faşizanların hedefindeki kadının davranışı .
bakara suresiyle bakara-makara diyerek dalga geçenlere sırf kendisi gibi düşündüğü için tepki vermeyen, hatta destek vererek bu ülkenin başına musallat eden sözde dinci güruhun kaç paralık yüzü olduğunu herkese gösteren heykeli dikilesi kadının davranışı .
demokrasinin ve aydınlanmanın temel referans cümlesi olan 'seninle aynı düşünmüyorum ama senin düşüncelerini özgürce ifade edebilmen için canımı bile vereye hazırım' fikrinin dinci faşizan güruh yüzünden sadece kitaplarda kaldığını bize gösteren aydınlanmacı , ilerici, entelektüel ve saygın kadının davranışı .
bir süre gündem oluşturan ve film çekmek için gittiği şehirdeki kadınların hallerini beğenmediğini ve gerici olarak nitelendirdiği olay. ülkenin 150 yıl geriye gittiğini ve buna nasıl geldiklerini dile getiren sanatçı, daha sonra konakta çalışan kadınlardan özür dilemiştir.
yıllarca bu zihniyete sahip olan insanlar yüzünden, başörtülü insanlar her türlü eziyete ve aşağılanmaya maruz kaldılar ve bu insanlar faşist olamadılar/olmadılar ama dini hassasiyeti olan insanlara her zamanki gibi faşist etiketi yapıştırıldı.
Kısaca başörtüsü hazımsızlığından başka bir şey değil bu yaşananlar.
Cumhuriyet'i muazzam bir vizyon, ileri görüşlülük ve hatta medeni duygularla kendi tekeline alan/aldığını zanneden,
özgürlük ve insan hakları konusunda sözde! kendilerini paralayan,
insan olmanın aslında "maddi ve manevi bütünlük"olduğunu büyük bir idraksızlıkla reddeden,
şahıslardan birinin eme seme yaramayan tivitinin sonucu olarak düştüğü durum.
Sen kimsin ki benim başörtümü sembolleştirip nefretle aşağılıyorsun kadın?
Evet sen kimse değilsin...çark edip Özür vs durumları da ispatıdır zaten...
tahammül etmeyi öğreneceksiniz!
nokta!
Sözlerini şu an okuyup içimden gayet de güzel konuşmuş diyerek tebrik ettiğim fakat cahil bir grup tarafından hakaret edilen üç kuruşluk akıllarıyla eleştirilen kadındır bir kez daha tebrik ediyorum ve evet ne ara bu kadar geriye gittik
| İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |