Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

Bugün olanlar

paylaş araştır

 

  1. bir bakayım dedim.

    ne göreyim, blog olmuş buralar..

     
  2. iki kardeşmişler.

    karakterleri birbirine zıtmış biraz.

    bir tanesi kaçıp kurtulma eğiliminde

    diğeri direnip savaşma tarafındaymış.

    kalıp savaşan başarılı olmuş.

    çünkü başarı getiren hasletleri varmış.

    her şeye rağmen...

    diğeri de başarılı olmuştur muhtemelen.

    yine de ömür boyu konuşmamışlar.

    her ikisi de kendi açılarından haklı olabilirlerdi.

    ama ömür boyu görüşmemek sadece kendileri için

    neden birbirlerine bu acıyı yaşatmışlar ?

    hem de başkaları yüzünden.

     
  3. Bugün eve gelir gelmez yemek siparişi verdim ancak sipariş verdiğimde gördüğüm lavaşın küçüklüğü karşısında dumur oldum. Mecburen dünden kalan yemekten ve çorbadan da ilave yaptım. He küçük hem de tadı pek iyi değildi kebabın.

    Öyle işte, sonra yorulmuşum buraya girecektim ama bazı işleri halledeceğim diye buradan da çıkmışım. Sayfa açık kalmış. Bir çırpıda bu kez ev işlerini hallettim, yorgunluk fena.

    Siteye, Bi molaya selam vereyim demişim, yanlışlıkla wapp tan selam ben geldim yazmışım arkadaş grubuna. Bu hatam sayesinde habire bildiri geliyor, bir sohbetin oluşup kaynamasına vesile oldum.

    Neyse işte yorgunken çok şey yazmayın, diyeceğim bu kadar. İyi geceler sözlük.

     
  4. herkes yemekte bolca gazlı içecek içmiş ve hararetli bir şekilde tartışıyorlar.

    Bir süre sonra tartışma ejderha savaşına döndü.

    daha önce hiç böyle bir şey görmemiştim.

     
  5. Dün boş günüm olduğu için sendikasız olduğumdan, dün veremediğim dilekçemi, bugün sabah okula giderek verdim, bugünkü ülke genelinde uygulanan okullarda iş bırakma eylemine katıldım. Ülkemizde son günlerde öğretmenlere yönelik, işin en üzücü kısmı bizzat öğrenciler tarafından uygulanan ve en kötüsü de ölümle sonuçlanan şiddet olaylarına bir tepki olarak alınan bu kararı, uygulayan var, uygulamayan var. Duyduğuma göre, Dün asıp, kükreyip, mangalda kül bırakmayıp, hakkımızı arayalım, savunalım nidaları çeken hocalarımızın, normalde okula en önce ben gelirim, Benden önce gelip, sınıf defterlerini doldurup, çayını kahvesini içip, öğretmenler odasında kasıla kasıla oturduğuna 5 dakika bile şahit olmak, aslında şaşırmamam gerekirken, yine de şaşırmama ve bu kadarına da pesss dememe vesile oldu. İnsanda biraz ilkeli duruş olur, madem bugün gelecektin, derdin ek ders parasıydı, dün ne diye coştun, coşturdun o zaman. Ahh yok mu şu sahte şövalyecilik ruhu, kağıttan kaplancılık. Diyecek çok laf var da, dememek en iyisi. Herkes, kendi doğrularını yaşar ve ona göre davranır.

    Bu arada bu durum, okullarda rehberliğin ne kadar önemli olduğunu, bir an önce, şiddet ve şiddeti önleme ile ilgili öyle kağıt üzerinde değil, fiilen ciddi adımlar atılması gerektiğini gösterdi. Bakalım bakanlık bu konuda neler yapacak ya da doğru soru, birşey yapacak mı? Bekleyip Göreceğiz.

     
  6. alaturka tuvalete baktı baktı...

    yarım saat bir şeyler anlattı.

    tamamını burada anlatamam.

    dedi ki:

    mesela burayı tadilatla jakuziye çevirsek,

    sadece kıpırdamadan oturabilirsin ve etrafından baloncuklar çıkar.

    mesela buraya klozet taktırmaya gerek yok.

    plastik bir sandalye alırsın.

    ortasını yuvarlak kesersin.

    ( gerisini anlatmıyorum, yedi bitirdi beni )

    zaten, dedi bunu dedi bu şekliyle nasıl kullanıyorlar anlamak mümkün değil, dedi.

    sonra örnekleyerek göstermeye çalıştı.

    bu, dedi, nasıl çalışıyor ?

    ben, dedi böyle yaptıklarını zannediyordum.

    elleriyle iki duvarı vantuz gibi tutuyor ve yere paralel bir şekil almaya çalışıyor.

    senin , dedim, alaturka tuvalet kasların hiç gelişmemiş.

    o yüzden zorlama

    anlayamazsın.

    dedi ki: ya böyle tuvalete girince giysilerini koruyamayacak tipler var.

    yahu, dedim lütfen şu muhabbeti bitirelim.

    yapacak bir şey yok.

    siz alaturka ile hiç muhatap olmamış bir nesilsiniz.

     
  7. şoför o kadar hızlı gidiyor ki,

    aklıma uçan hollandalı geldi.

    uçan hollandalı neyin nesiydi bilmiyorum.

    uçuyor muydu onu da bilmiyorum ama

    bu şoföre de mesela

    Lazrail ismi rahatlıkla verilebilir.

    rampalarda, kasislerde aracın dört lastiği birden havalanıyor.

    ön taraftaki teyzelerin keyfi yerinde.

    yarım saat boyunca düğün muhabbeti yaptılar.

    adam merkezkaç kuvvetine meydan okuyor.

    ben arkada la havle çekiyorum.

    bunlara vız geliyor tırıs gidiyor.

    stresten paketimi arabada unutmuşum.

    bir iş de o çıktı şimdi.

    offff.

     
  8. şahin gibi gözleriyle elimdeki fidana baktı.

    yemin ediyorum sadece tepe kısmında çok küçük birkaç yaprak vardı.

    ahaaa dedi,

    ondan bende de vardı, dedi.

    tutmadı ama, dedi.

    dedim ki:

    bak, her taraf akasya dolu, elimdekiyle aynı, beyaz beyaz çiçekleriyle bölgeye uyum sağlamışlar. her yerde kendiliğinden bitiyorlar.

    abla hemen cevabı yapıştırdı:

    biliyorum ama bunun cinsi değişik, çiçekleri başka açıyor, pembe pembe, püskül püskül

    bu, başka bunu tutturamadım.

    yemine ediyorum Sherlock halt etmiş yanında.

    ne göz varmış sende be abla.

    yerine yerleştirirken baktım tepeden kırılmış.

    hemen bantla yapıştırdım.

    alacağın olsun gözün değdi.

     
  9. fasulye, kabak, çanakkale domatesi, biber, patlıcan başarılı.

    çiçek tohumlarında resmen çuvalladım.

    sanırım bayat tohumları itelediler bana.

    aklıma başka bir şey gelmiyor.

    bahçedeki kendiliğinden biten reyhanın tohumları hemen coştu. paketten serptiklerim ıhlaya tıslaya büyümeye çalışıyor.

     
  10. bana diyor ki,

    bir elime L şeklinde bir çubuk alsam, öbür elime bir kuvvetli mıknatıs alsam

    mıknatısla o çubuğu çekip döndüre döndüre uçabilir miyim ?

    ahaaa helikopteri keşfetti iki dakikada.

    ha gayret,

    gelecek parlak fikirler...

     
Entry yazmanız için üye olmanız gerekmektedir. Üye olmak için tıklayın, üye iseniz lütfen oturum açın.