Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
Tamamlanmamış işlerin tamamlanmış olanlara göre çok önce ve daha net anımsanması eğilimidir.
kalabalık bir grup psikolog restorana yemeğe gider .Siparişler verilir ve tek garson siparişleri alır ama hiçbirini bir yere kaydetmez. yemek sonrası bir psikolog( zeigarnik) restorana tekrar geri döner. o garsonu bulur ve bunca siparişi aklında nasıl tuttuğunu sorar. Garson ne grubu nede siparişleri hatırlamamaktadır. şunu söyler; siparişleri aklına yazıp ilgili yerlere ulaştırdıktan sonra siparişleri aklından sildiğini.
Zeigarnik, yaptığı çalışmada bitirilmemiş, sonlandırılmamış işlerin zihni meşgul ettiğini , iş bitince zihnin kendini bu meşguliyetten kurtardığını sonucuna varır.
Yani özeti şu, doyuma ulaştığımız şeyleri unutur, doyuma ulaşmadığımız şeyleri sürekli hatırlarız.
Tv-reklam sektörü,diziler, evlilik aşkı öldürüyor yada unutulmayan sevgili... İşte hepsindeki ortak etki
Birçoğumuzun muzdarip olduğu durum.
Bu etkiye göre sonlandırılmamış işler zihni meşgul etmeye devam ediyor.
Örneğin yarım kalmış bir kitap, yarım kalmış aşklar, zamanında söylenmemiş/söylenememiş sözler bizim bir ömür yakamızdan düşmüyor. Hatta biraz daha ileri gidip bu yarım kalmışlıkları gelecek nesillere miras bıraktığımızı ve onların tamamlamak zorunda kaldıklarını bile söyleyen var.
Sınav sonraları bir kritik yapıldığında doğruluğundan emin olup cevapladığım soruları hatırlamıyorken sınav anında aklımı kurcalayan emin olamadığım yanlış olduğunu düşündüğüm soruların aklıma daha kolay gelmesi de buna örnektir dediğim olaydır.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |