Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
pek çok kaynakta tanımlamaları yapılmış fakat hiçbirinde doğru dürüst örneğe rastlamak mümkün değil.
ilginç bir dilbilgisi konusu. Her sene sınavlarda öğrencilere tanımları sorulur, çoktan seçmeli testlerde soru olarak karşılarına çıkar ya da tanımları ezberletilir ama kimse ne olduklarını net olarak bilmiyor. Zaten anladığım kadarıyla konu dilbilimciler arasında da net değilmiş ve tartışmalıymış.
Herkes birbirine itiraz ediyor hayır bu lehçedir şive değildir bu ağızdır lehçe değildir diye yorum yapıyor ama gelin görün ki tam olarak tanımlaması da yapılmıyor ve bu üç hatta dört kavram sürekli bulmaca gibi tanımlamalarla birbirine karıştırılıyor.
şive: tanımlanması ve örneklenmesi kolay aslında. aynı dil içindeki yöresel söyleme farklılıkları. aynı kelimelerin farklı biçimlerde söylenmesi. Bir nevi yöresel aksan da buna dahil ki söylenişteki bu müzikal tonlama, şive ile birlikte kişinin nereli olduğunu hemen belli eder. Bir insanın Kıbrıslı mı, Egeli mi, Karadenizli mi, Trakyalı mı, karslı mı olduğunu şıp diye anlarsınız.
Gel : İstanbul, Cel: Rize, Gelivir: Muğla, Kel: Trabzon vs.
Aksan: Farklı bir dil konuşmak isteyen kişilerin kendi dil özelliklerini, konuşmaya çalıştıkları dile yansıtmaları. Bunu tanımlamak da kolay doğal olarak.
Bir Hindistanlı, bir fransız ya da bir Türk ingilizce konuşmaya çalıştığı zaman hangi ulustan olduklarını vurgu ve tonlamalarıyla bazı sesleri çıkaramamalarıyla hemen belli ederler.
Cem Yılmaz esprileriyle konu iyice kavrandığı için bunu da hemen geçebiliriz.
Bkz: Çultanahmet, pat is the pööpıs op pisit...
Lehçe: Mesela İkisi de Türkçe ama Türkiye ve Azerbaycan kolları iki ayrı lehçe.
Ör: Herkesin başkaları ile birlikte serbest toplaşmak azatlığı vardır. ( Azerbaycan )
Herkesin başkaları ile birlikte serbestçe toplanma özgürlüğü vardır. ( Türkiye )
Sen deyesen özünü itirmisen. ( Azerbaycan )
Sen galiba kendini kaybettin ( Türkiye )
hamıya salam! ( Azerbaycan )
Herkese selam! ( Türkiye )
ağız tanımlamalarını çok fazla anlayamamakla beraber aynı dil içindeki yöresel ifade farklılıkları olarak tanımlanmış gibi geldi bana.
Ablam bana yemek vermedi.
Ablam beni kayırmadı.
Tarlaya gittim.
Tarlaya vardım.
Misafirlere çay doldurdum.
Misafirlere çay döktüm.
Misafirlere çay koydum.
gibi.
şimdi şöyle oluyor.
konuşulan dil hangi komşu dile yakınsa onun tınısını alıveriyor.
balkan aksanı diğer balkan dillerine, karadeniz aksanı kafkas dillerine, doğu aksanı iran ve kürt diline, güneydoğu aksanı arapçaya benzer şekilde konuşuluyor.
Bunun sebebi ne olabilir ki ?
belki şeydendir: o dilleri konuşan bazı insan toplulukları zamanla mevzu dili öğrenmiş fakat kendisinden sonraki nesillere kendi dillerinin aksanını miras olarak bırakmışlardır.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |