Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

yani diyorsun ki

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

18 entry 5 konu hiç puanı yok
25.01.2015 14:24 son işlem tarihi takip etme takip et

münazara odası

5 Şubat 2009 da aşağıdaki sözlerle hayata geçmiş ve bir süre etkili münazaraların yapıldığı Forum başlığıdır.

Münakaşa yerine: Münazara...

Kuralsız, mesnedsiz, dengesiz, tutarsız, sonuçsuz atışmalar yerine: Münazara...

Hakaret, şiddet, husumet, gıybet, nispet, adavet yerine: Münazara...

Tek başına olmak yerine, takım oyunu yapmak oynamak için: Münazara...

Saygı duymak, saygı kazanmak; sabrı ve fikirlere müsamaha gösterebilmeyi öğrenebilmek için: Münazara...

Tekdüzelikten çıkarıp, bir çeşit yarışma heyecanı katarak tatlı ve samimi bir rekabet hissi katabilmek için: Münazara...

Alıntı yok, muhatabın cümlelerini kopyalayıp ardına devşirilmiş bir cümle ile cevap iliştirmek yok. Dileyen de izliyor. İşte, sanal olarak telakki ettigimiz ama yaşamın tüm gerçekliklerinden belirli ölçeklerde barındıran platformda da, bu kavrama hayatiyet kazandırmak ve vaktimizi değerli kılmak için: Münazara...

Var mısınız?

http://forum.memurlar.net/konu/606142/

25.01.2015 14:13
  1. yalnız bayanlar yazsın şeklinde açılan başlıklar

    "sanal" cinsiyet testinin mümkün olacağı yazılım geliştirilinceye dek, "cinsi"ni ilgilendirmeyen başlıklara entry bırakanların ifşa edilemeyeceği ve o zamana kadar açılmaları halinde; şahsiyeti, cinsiyetin arkasına ittiğine inanılacak başlıklardır.

     
  2. lafla nizamat verenler

    metropolün en kalabalık sokağında, kağıt toplayıcısı bir gencin sara nöbeti geçirmesi karşısında, aniden duruma müdahale ederek bacaklarını havaya kaldırıp, kafasınında yana çevrilmesi telkinlerime karşın, çevredeki kalabalığın içinden, kulağındaki kulaklığı tutarak,

    - "bacaklarını biraz indirin"

    diye katkı sağlayanların tavrıdır.

     
  3. erkek ve kadınların birbirini tanımlama çabası

    ortak noktaların çekim gücüne kapılan "çift"lerin,

    yerçekimine yenik düştükçe, "orta nokta"larda "tek"leştiği gerçek yaşam hikayesidir.

     
  4. erkek ve kadınların birbirini tanımlama çabası

    sanki iki ayrı millet varmış da bunlar aynı ülkeyi paylaşıyormuş gibi bir yargıya yol açan a priori uğraştır.

    organize olabilmenin eksikliğinden olsa gerek, cinsiyetlerimizi malzeme edecek kadar hamlaşmışız.

    kimi kadınların denek aldığı erkekleri ve kimi erkeklerin de çamurlu su muamelesi yapmaya çalıştıgı kadınları tanımlamaya çalışması, "aha siz böylesiniz" diyebilmek için mi? illa bi eksik bırakmayacak mıyız bu tavırla?

    kabalaşmaya lüzum yok.

    hiç bir şey diyemiyorsanız: "sizle biz zıttız" dersiniz olur biter. bırakın da zıtlıklarımızla anlamlı olalım.

    parçalara bölündükten sonra ana bağlamlarından koparılan öğretilerin bir değeri kalmadıysa ve muhakkak eleştirel bakacaksanız yaşama...

    hiç değilse saygı duyulur bi ilhamı yakalayın ve disiplin edinin kendinize.

    bir erkeğin sanırım daha olgun olması gerekir.

    tamamen içgüdüleriyle davranan bi erkeğin kendi haline bırakılması halinde, tüm kadınların sadece kendisini sevmesini istemesi doğaldır. bunu itiraf edemesekte muvazaaya kaçılabilir. tersini yaparak meram anlatmaya çalışılır.

    daha kötüsünü de söyleyim,

    ahlaksal suçlamalarada dönüşebilir.

    reenkarne olan duygular olsun, farklı formlarda aynı duyguları yakalayabilelim...

    işte asıl zor olan bu, zira insanlar aynı dille diil, aynı duygularla anlaşabilir.

     
  5. can yücel

    Sen gittikten sonra yalnız kalacağım.

    Yalnız kalmaktan korkmuyorum da,

    ya canım ellerini tutmak isterse...

    Evet Sevgili,

    Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu,

    kim uzanmak isterdi ince parmaklarına,

    mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer!!

    biçiminde aforizmalarıyla meramını kısa yollu anlatan ustadır.