Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

velnmt

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

278 entry 230 konu hiç puanı yok
30.03.2015 17:27 son işlem tarihi takip etme takip et

koyunların seçimde koyması

halkı güdülesi koyun zannedenlerin her seçim sonrası yaşadığı kırıklık

bakalım bu haziran nereye konduracaklar

27.03.2015 13:15
  1. allah qoysa

    azerbaycan'da "inşallah" anlamında kullanılan bir deyim..

     
  2. osmanlı cumhuriyeti

    gani müjde'nin 2008 vizyon tarihli filmi.

    konu orjinal, kurtuluş savaşı olmasaydı ne olurdu sorusu, ilginç önermeleri de beraberinde getiriyor.

    filmin kurgusunu eleştirirken statükonun kırmızı çizgilerini unutmamak lazım.

    yakın tarihimizi sağduyuyla, sakin bir şekilde tartışamıyoruz ne yazık ki.

    gani müjde, mizah penceresinden değişik bir bakış açısı, yorum getirmiş.

    filmde ab eleştirisi inceden inceye ve her fırsatta güzel işlenmiş.

    yine "liboş"lara ağır dokundurmalar var.

    şüphesiz, sezen aksu filmde göründüğü sahneleri güzelleştirmiş.

    kostümlerde, çelişkiler vardı (sanayii nefise mektebi kız talebelerinin kıyafeti ile alışveriş merkezindeki hanımların kıyafetleri gibi.) ama bunu yönetmenin ironi olsun için yapmış olabileceği ihtimali olduğu için eleştirmek güçleşiyor. çünkü bir kara mizah izliyorsunuz.

    her karede değişik dokundurmalar var. heybeliada'nın yunanlara verilmesi, kuğulupark kıraathanesi gibi.yalnız filmde kullanılan dile özen gösterilebilirdi.

    osmanlıca ile amerikanca tabirler filme değişik bir hava/renk katabilirdi diye düşünüyorum.

    eksikliklerine rağmen film orijinal konusu ile ilgi çekici..

     
  3. gülün bittiği yer

    ismail güneş'in 1999 vizyon tarihli filmi.

    ülkemizde işkencelerin doğal sorgulama yöntemi olarak kullanıldığı sıkı sıkıya haki renklerle yönetildiğimiz(!) dönemlerden güllerin, insanların bitirildiği karanlık günlerden kapkara kesitlerle dolu bir film.

    işkence sahnelerinin çokluğu izlerken rahatsız ediyor, ancak bunları yaşayan insanları düşündükçe diyecek söz bulamıyorum.

    hikaye, işkence odaklı olduğu için kurguda ve işleyişte zaman zaman aksamalar hissediliyor.

    anlatılmak istenen fazlasıyla anlatıldığı için bunlar arka planda kalıyor.

    işkenceciler olanca çirkinlikleri ile güzel oynamışlar.

    alamancının üfürükleri çok tanıdık.

    ülkesini her fırsatta yerin dibine sokan sonradan görme tip iyi resmedilmiş.

    filmdeki yeniçeri sahnesi çok iğreti olmuş. anlam veremedim.

    dayağın eğitimde, evde ve sonra sorguda kullanımı içiçe birbirinin devamı gibi vurgulanmış.

    sorguda işkencenin kullanımı bu kadar basit olmasa gerek.

    sanki doğal bir sonuç algısı, işkenceyi mazur görmeye kadar varabilir ki bu çok yanlış olur.

    sorguların klasik iyi kötü polis oyunu çok güzel oynanmış.

    burada rahmetli hasan nail canat'ı da anmadan geçmeyelim.

    kısaca eksiklerine rağmen yakın tarihimizdeki işkence olgusuna travmatik bir yaklaşım olarak iyi denebilir.

     
  4. anlat istanbul

    istanbul masalları farklı hikayeleri birarada sürdürmek ve bir yerde toplamak zor iş.

    film bir yere kadar bunu başarabilmiş.

    ancak bu başarılırken kurgu/anlatım zaman zaman gözardı edilmiş, aksamalar olmuş.

    zengin bir oyuncu kadrosu var filmin.

    altan erkekli, erkan can, özgü namal, güven kıraç, nurgül yeşilçay, şevket çoruh, yelda reynauld, fikret kuşkan rollerini başarıyla oynamışlar.

    azra akının ise acemiliği çok belirgindi.

    bu tür isimler filmlere neden bu kadar çabuk monte edilmeye çalışılır anlamak zor!

    filmin müziklerini beğendim.

    güzel diyaloglar vardı filmde.

    kendisi satana adama 'insan sevdiğini satar mı?' sorusuna 'ressamda resmini çok seviyor, satıyor. heykeltraş da heykelini çok seviyor.' demesi ilginçti.

    filmde geçen azda olsa kürtçe diyaloglarda türkçe altyazı konulsa iyi olurdu.

    filmin başarısı 5 ayrı yönetmenin farklı hikayeleri çekebilmeleri.

    değerlendirirken bu gözden ırak tutulmamalı.

    film bu çerçevede başarılı.

    farklı, değişik tatlar bırakan bir 'istanbul masalı'

     
  5. yazı tura

    uğur yücel'in 2004 tarihli filmi.

    güçlü oyuncu kadrosuna sahip filmin senaryosu da etkileyici.

    oyunculuklar oldukça iyi.

    30 yıldır ülkemizde sesli sedalı süren bir savaşın anadolunun yüzünde bıraktığı iz, hasar başarıyla anlatılmış.

    daha çok ses getirmeliydi film, ancak insanlar nedense sorunlarıyla yüzleşmekten kaçınıyorlar.

    filmle ilgili eleştiri olarak yakın plan sahnelerde kamera hareketleri beni rahatsız etti.

    filmde asker arkadaşlarının daha sonra yollarının kesişeceği gibi bir beklenti oluyor.

    genel olarak başarılı bir film.