Türkiye'nin memur portalı

Son birkaç haftamın kısa özetidir. Toplumsal gerçeklikten travmatik bir kopuş sürecidir. Her ne kadar aksini iddia etsek de o şarj tutmayan telefonlar o tutulan boyunlar , "hayata dön" seklinde çağrı yapan dış dünyanın gittikçe kısılan sesidir.

Gerçek çocukların oynadığı gerçek oyunlar. Kokusu, telâşı , nefesi , kuralları ve mızıkçısı, hızlı ve yavaş koşanı...yapraktan yapılan yemekleri çamurdan karılan tabakları , patlak topları , bir türlü bulunamayan renkleriyle istopları, bezirgânbaşları ve daha nicesiyle kaybolmaya yüz tutmuş bir zamanın kutlu anıları...

İşlemesi icab eden durumlarda asla işlemeyen vicdansız mevhum.

Ömrümün yaklaşık üçte birini geçirdiğim , yazma ve okuma iştiyakımı tutkumu büsbütün tatmin etmesinden mütevellid 30 sene sonra hâlâ Türk Edebiyatı'nda adımı duyuramayışıma sebep olan fakat hayatıma kattığı eşsiz dostlarla bu kusuru örten sitedir. Var oladır. Çökmeye hacklenmeye ömrü uzun oladır.

"Büyüyüp yazar olursam ilk konu başlığım sen olacaksın" dediğim ve hayatımda tanıdığım en doğru düzgün insandır kendileri. Paylaştığı karikatürlerle hayata baktığı pencerenin yalnızca komedi pervazını gören okuyucu eksik kalacaktır. Sayın Tesla ve "iğde" ile başlayan serüvenimiz "nikooo" ve "fesloo" aşamasına gelene kadar;kasabanın erkenden kapanan sokak lambalarına , pervazda soluklanan feslegenlere, kuşların getirdiği sesli mektuplara, her sabah inadına uyanıp ocağa koyulan mavi çinko demlikteki çay sularına ev sahipliği yapmıştir.

Niko dostluktur. Niko omuz omza kavgadır. Ağız dolusu isyandır. Rüzgarın sesinden artık korkmamaktır. Eleni vitali'yi haftalarca bıkıp usanmadan dinlemek ve doymamaktır. Biraz yıldız tilbe kafası biraz ahmet selçuk hüznüdür..

Anne baba olmanın yarattığı ; merhametten doğan vahşeti anlamaktır.

Aslında niko anlamak ve anlaşıldığını bilmenin o kusursuz tereddütsüz sükunetidir.

Niko candır.