Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

The green mile

paylaş araştır

 

  1. 1999, ABD

    Dram türünde, Stephan King romanından uyarlama, yönetmenliğini Frank Daranbont'un üstlendiği, Tom Hanks, David Morse, Michael Clarke Duncan, Berry Pepper ve Bonnie Hunt'un rol aldığı bir film.

    Türkçesi; Yeşil Yol

    Imdb; 8,5/10

    Kötülük/iyilik.

    Hiçbir şey göründüğü gibi değildir.

    Önyargılar.

    Merhamet.

    Yanlışlar/gerçekler.

    ... ve zamanın ilaç olduğunu düşünenler için acı bir gerçek.

    İnsanların araştırmaya yönelmediği... gerçeği öğrenmek gibi bir çabaya düşmedikleri, bilgiye en kolay yoldan; duyumdan/görünenden/araştırmadan ulaşmayı amaçlamış insanlar topluluğunu da yansıtan bir film.

    PauL'un iyi niyeti, görevine hakim oluşu ve ömür boyu unutamayacağı vicdan azabı.

    John Coffey'in iri cüssesinin altında yatan masumiyet, iyi niyet... Görünüşe bakıp aldananların yanılgılarına şahit olmak, üzücü.

    Bu filmde favorim; Coffey. İnsanlara bence en güzel mesajı karşılıksız yaptığı "iyilikle"veriyor...

    Zenci olması bile dışlanması için yeterli düşün(e)meyen insancıklar için!

    Ve kendini tanıtırken bile o kadar içten; ismi sorulduğunda:

    "Kahve gibi ama yazılışı farklı..."

    Aynen görüntüsü ile iç dünyasının farklı olduğu gibi! İyileştirme özelliğine sahip koca yürekli adam!

    ... ve replikler;

    "Bu dünyada öyle şeyler oluyor ki; Tanrı'nın neden izin verdiğini merak ediyorum."

    "Her gün dünyada hissettiğim ve duyduğum acılardan bıktım."

    "Gördüğüm ve hissettiğim acılardan yoruldum artık, patron. Yağmur altında bir ispinoz gibi yalnız, hep yollarda olmaktan yoruldum. Hiçbir zaman bana eşlik edecek, bana nereden geldiğimizi, nereye gittiğimizi ve nedenini söyleyecek bir yoldaşım olmadan. İnsanların birbirlerine karşı bu kadar kötü olmalarından yoruldum. Yardım etmeye çalışıp da edemediğim bütün o zamanlardan. Karanlıkta olmaktan yoruldum. Asıl da acıdan. Çok fazla. Eğer sona erdirebilseydim, yapardım. Ama yapamıyorum."

     
    (Bkz: yeşil yol)
  2. Minik bir fare ve dev gibi bir adam kaldı aklımda

    Oğluşuma izlemesini özellikle tavsiye ettiğim bir film

    Tekrar tekrar tekrar izlediğim ve izleyebileceğim bir hit

     
  3. yılı hatırlamıyorum ama 2000'lerin başıydı, star tv 11 Oscar'lı titanic'i yayınlayacaktı ve haftalar öncesinden epeyce gümbürtüyle reklamını yapmıştı filmin. izlemediğimden ötürü titanic'i büyük bir merakla izlemiş ve açıkçası da çok da abartıldığı gibi bulmamıştım.

    çok değil, bir kaç hafta sonra da bu sefer trt 1, yeşil yol'un reklamını yapıp, 2 Oscar'lı diye tanıtıyordu filmi. tabi, 11 Oscar'lı titanic'ten sonra ne bekleyebilirsin değil mi? ama öyle olmadı, yeşil yol'un bıraktığı etki, o zamana kadar izlediğim en iyi filmlerden birisi de bu, dememe sebep oldu. o zaman anladık Oscar işinin hikaye olduğunu. gerçi daha sonra "taxi driver" gibi bir şahaser varken "rocy" gibi vasat filme en iyi film ödülünü verdiklerini öğrendiğimde çüşş şeklinde tepki de vermiştim. paulp fiction'ın bi kaç abuk sabuk ödül dışında ödül alamadığını öğrendiğimdeki verdiğim tepkiyi ise karıştırmayayım.

    tanım: bay jingles'ın döktürdüğü film.

     
  4. "Karanlıktan korkuyorum patron lütfen ışığı kapatma" diyen John Coffey, John Steinbeck'in Fareler ve İnsanlar'ındaki Lenny'ye benzer şekilde etkileyici gelmiştir bana.

    İnsanın ruhuna dokunan bir şeyler var, izlerken bazen olayların sadece bir film olduğunun ayırdımına varamıyorsunuz.

     
Entry yazmanız için üye olmanız gerekmektedir. Üye olmak için tıklayın, üye iseniz lütfen oturum açın.