Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

pepe le masculine

Bu üye Çaylak

Bu üyenin profil sayfasına git

6 entry hiç konu açmadı hiç puanı yok
08.02.2015 22:00 son işlem tarihi takip etme takip et

yıldırım demirören

bu ülkede hiç bir başarısızlığın ödülsüz kalmayacağının en açık kanıtı olan beşiktaşıma sürülen tek kara olan şu anki türkiye futbol federasyonu başkanı. beşiktaş'a gelip tüm beşiktaşlı duruşunu ayaklar altına alıp, kulübü inanılmaz bir borç batağına sürükleyip buna karşın hiç bir başarı yakalayamayan bu adam sadece tepeyle ilişkilerini iyi tutmak gibi vasıflarından ötürü türk futbolunun başına getirilmiştir. ayrıca geçen sene yaptığı e-bilet uygulaması ile beşiktaş kulubüne temiz bir 5 milyon tl kaybettirmiş ve kazıklarına bir yenisini daha eklemiştir.

bu ülkede bir yerlere gelmenin, yükselmenin en kesin yolu sorgu sual etmeden bir şeyleri yapmaya ve mutlak itaat etmeye baktığının kesin kanıtlarından biridir bu adam. e tabi bir de zengin olmanın. bilgi, birikim hiçbirinin önemi yok. bu ülkede hasbel kader paran varsa ve güce tapıyorsan ne kadar beceriksiz ve başarısız olursan ol yükselmen kaçınılmazdır.

08.02.2015 14:25
  1. deniz gezmiş

    hükmünün verildiği mahkemede yaptığı savunmanın tamamı üniversitede okullarda vatandaşlık dersi olarak okutulması gereken devrimci. seçtikleri yolun tek çare olmadığını tartışabiliriz elbette ama son nefeslerine kadar inandıklarını hatta son nefeslerinde bile haykırdıklarını inkar edemeyiz.

    68 kuşağında toplumun temel çelişkisi ; "kim daha çok top sektirecek , bugünün tarzı kim olacak, kim daha iyi şarkı söyleyecek" üzerine şekillenmiyordu. o zamanın konjonktürüne uygun olarak üretim araçlarının ve üretilen değerlerin kim tarafından paylaşılacağı konusu sağcılar ve solcular arasında farklı şekillerde ele alınınca bu fikren doğru ama uygulamalarda yanlış bir çatışma sürecinin başlangıca oldu. yani memleketin kurtuluşu her iki taraf içinde kendi fikirlerinin uygulanması halinde mümkün olacaktı. sağcı için kendi fikri, ekonomik modeli memleketi kurtaracaktır, solcu için kendi dünya görüşü, ekonomik modeli. bu mücadele içinde dönem içinde öne çıkan kimseler olmuştur ancak bu kimselerin bir kahraman mı yoksa bir terörist mi olduğu o dönemin hakim siyasal görüşüyle paraleldir. atatürk'ün "kahraman" olması ile deniz gezmiş'in "terörist" olması bu noktada değerlendirilmelidir. şimdiki egemen siyasal görüş deniz gezmiş'i "terörist" ilan eder ve dahi deniz gezmiş'i anmak dolayısıyla bu organizasyonu düzenleyen kişileri "suçlu"yu övmekten yargılar. bu gayet doğal karşılanmalıdır, şaşılacak bir durum yoktur. zira apolitikleştirmenin, caydırmanın bir aracı da hukuk düzenidir. ancak bu devran hep böyle dönmez, bu düzen hep böyle gitmez.

    bu ülkede menderes kadar deniz de bilinse işte o zaman taşlar yerli yerine oturur ve belki o zaman nasıl demokratik, özgür bir ülke olunur ucundan kıyısından yaşanmış olur. zira onlar sadece özgürlük istedi, birileriyse onlar için ölümü layık gördüler.