sosyalizm-kapitalizm, saltanat-cumhuriyet, sağ-sol, Müslüman-gayrimüslim, dindar-laik, milli-gayrimilli, doğu-batı gibi kutupların etkisinde kolay kalmamız yani net bir yön belirleyemememiz ve iki kutuptan da ders alamamamız; aramıza sokulan fitne-fesat gibi nedenler kalkınmamızı bayağı frenliyor maalesef.

ancak sancılı bir dönemden geçsek de eskisinden daha ümitvari gelişmeler ve çabalar var, birkaç adım ilerleyip sonra geriliyoruz sanki ama eminim ki bugünler de geçecek ve bölgenin en iyi ülkesi olacağız, Osmanlı'dan daha güçlü ve adil bir siyasi irade altında komşu ülkelerle güzel güzel yaşayıp zorluklarla mücadele edeceğiz, ahir zamanda yaşanacak "altın çağ"ı başlatacağız.

ilk kez 1999 yılında dedemin yazlığında yaşadığım o afeti, 16 gün önce ölen diğer dedem yaşamadı çok şükür

ikisine de rahmet dilerim, mekanları cennet olsun

soyundan geldiğim ahıska (gürcistan) türklerinin de mühim bir kısmını teşkil eder

imam şamil'in mahiyetindeki azerbaycan ve kafkasya türklerinden olup kıpçak-oğuz karmasıdır, hazarların bakiyesidir

mümtaz turhan ve zeki başar gibi Erzurumlu prof. akrabalarıma rahmet olsun

özellikle yetersiz insanları -sırf güvencesi var diye- memurluğa yönlendiren hayat şartlarının en mühim ve mecburi belirtisi olan bu sınava defalarca girip de yeterli puan alamamak, yaşın ilerlemesi, mesleki körelme ve istihdam azlığı gibi nedenler adeta ömür törpüsü

genelde olmayacak yani imkansız görünen kişiye duyulan saf ve derin duygular, onu uzaktan sevip hayallerle avunmak, kaybetme riski olmayan tek taraflı aşk...