Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

ruh adam

paylaş araştır

 

  1. hüseyin nihal atsız romanıdır. simgesel ve destansı bir dil kullanılmıştır. selim pusat unutulmaz bir karakterdir.

     
  2. lise yıllarında bir çırpıda okuyup, belleğimde tazeliğini korumakta.

     
  3. bir romandan çok ötesidir. zaman kavramı ile sınırlı kalmayan destansı bir başyapıt.bir kez okuyup bırakmadığım rastgele bir sayfasını tekrar tekrar açıp okuduğum baş ucu kitabım.

     
  4. Şu anda okuyorum.

    Kafamda "rüzgar bizi sürükleyecek" çalıyor. ( Le vent nous portera )

    yazarın çok kuvvetli psikolojik tespitleri var.

    Karakterlere can verirken hayata bakış açısını ve bilgi birikimini de ortaya koymuş.

    kendi açısından doğru olan fikir ve davranışların, yine kendi açısından uygunsuz olanların ister istemez altı çiziliyor.

    Selim karakterini tabii ki deli gibi merak ettiriyor. elimden bırakmadım.

    kitabın bir bölümünde okul girişindeki yaşlı görevliyi basit ve aşağı görmüş.

    bir bölümünde makyaj yapmayan kızları "güzel görünmek için boyaya batmamış sade kızlar" şeklinde tanımlamış.

    bir bölümde okul müdiresini evlenemediği için genç kızlara haset eden ve çirkinliğini makyajla kapatmaya çalışan biri olarak tanımlamış.

    bir bölümde gerçekle örtüşemeyecek seviyede edebiyat bilgisine sahip bir lise talebesi kız yaratmış ki günümüzde benim diyen akademisyenin hafızasında o kadar kaside vs. yoktur.

    alıntı yapacağım bölüm:

    -ne okutuyorsunuz?

    -tarih

    -ne tarihi?

    -umumi tarih

    selim Pusat her zamanki müstehzi halini almıştı:

    -yani çocuklara masal anlatıyorsunuz.

    ihtisasına saygısızlık gösterilince Leyla değişti:

    -tarihi masal mı sanıyorsunuz?

    -tamamıyla!

    -nasıl olur selim Bey? Ben sizin meydan savaşları hakkındaki bir yazınızı okumuştum.

     
  5. -bana şeref vermişsiniz. insanlar gözleriyle gördükleri basit vakaları bile birbirinden ayrı şekilde, hatta birbirini nakzeder şekilde anlatırken, vesika denilen kırıntıların yardımıyla binlerce yıllık hadiseleri tespit etmek iddiası size ciddi geliyor mu? Vesikaları bırakanların aklından, görüş kabiliyetinden ve bilhassa vicdanı ile namusundan emin misiniz ?

    -fakat metod? tarih metodu?

    -metod dediğiniz uydurmanızın riyazi bir katiyeti var mı ? insanlar hem doğruyu bulmak, hem de aldanmak için yaratılmıştır. Hadiselerin kırk veçhesi bulundukça ve insanlar kırkına birden nüfuz imkanından mahrum kaldıkça gelip geçen şeyleri kendi dar çerçevelerinden görmekte devam edeceklerdir. Körlerle filin hikayesini biliyorsun, değil mi ?

    -o halde sizin meydan savaşlarınız da birer dedikodudan, birer masaldan mı ibaret?

    ...

     
Entry yazmanız için üye olmanız gerekmektedir. Üye olmak için tıklayın, üye iseniz lütfen oturum açın.