Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
akşam vakti annemin televizyon karşısında en sevdiği eylemlerden biridir. kendisi lambayı kapatıp kanepeye uzanır. televizyon izlerken uyuya kalacağını bildiğimiz halde 'ben uyumuyorum' diyerek bize kızar. bazen uyuyakalınca biz sessizce gelip televizyonu kapatırız. ama kendisi o anda uyanıp yeniden televizyonu açar. nedense üstünün örtülmesini de istemez. biz her ne kadar 'uyuya kalıyorsun. televizyonu kapat boşuna elektrik gitmesin bari' desek de bizi dinlemez ve kendi bildiği yoldan yürür. kanepeye uzanıp uyumak aslında boyuna zararlı bir aktivitedir ama alışınca bir şeyler olmuyor sanırım. bir ayağını yukarı atıp uyuyakalıyorsun. boyum uzun olduğu için lise bittikten sonra kendime uygun bir kanepe bulamadığım için o zamandan sonra doğru dürüst bir kanepeye uzanıp da uyuyamadım.
sevilen sayılan, büyüğümsün elinden öpeyim diye baş üstünde tutulması gereken kanepenin insana verdiği huzurun sonucu olarak ortaya çıkan uyuma.
kanepedeki yer kapılmadığı sürece yapılabilirliği olan ama yer yoksa ve senin uyuman için minicik bile bir yer verilmiyorsa, her denemen de git yatağına yat deniyorsa; o kanepenin allah belasını versin. bana yar olmayan kanepenin gözümde üç kuruşluk yeri yoktur.
bu günlerde sobanın kenarında kıvrılan kedi gibi, minderin üzerinde, kanepenin kırlentlerinin üzerinde uyuyorum.
kanepeden rahat mı?
rahattır efendim, denenmiştir..
mecburiyetten bu yol denenmiş olabilir, sağın solun ağrımış olsa bile, uyunur. elde olanla yetinmesini bilmek gerek, hiç değilse minderden seni kaldırmak için uğraşan yok. git yatağına film izleyeceğim, senin yüzünden izleyemiyorum diyen yok. yok da yok. yaşasın minderin sultanlığı. (gülücük)
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |