Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
yukarıdaki hikayeyi düşündüm de...
raşomon filmi gibi
her kahramandan ayrı ayrı dinlemek isterdim.
üç kişi birden yanmış.
o belli de
kim daha çok yanmış onu çözmeye çalışıyorum.
ilişki zaten inişli çıkışlıymış ve ayrılıkla sonuçlanmış.
yani bilmiyorum , zaten yürümüyormuş bitmiş.
acaba kız intikam duygusuyla mı hareket etti ?
o zaman arkadaş en mağdur olan olmuş çünkü onu yara bandı yapmışlar.
acaba arkadaş mı okul başarısına haset etmiş.
bu da mümkün.
bu durumda da en mağdur yazar olmuş oluyor.
belki de iki yakın dost tarafından ayrı ayrı terk edilen kız daha çok yanmıştır.
hem dışlanıp aforoz edilmiş, hem okul başarısı etkilenmiş hem de metazori bir ilişkinin kahramanı olmuş.
bilmiyorum çok acayip bir hikaye.
ayrıca belli bir sonuca da ulaşmıyor.
eski dostlarım düşman olmadı.
ikisiyle de hala görüşüyorum.
birisiyle helalleştim çünkü daha kırılgandı.
öbürüyle görüş farklılıklarımıza rağmen ortak noktada buluşabiliyoruz çünkü birlikte çok savaş verdik.
Hımm Sultanahmet'in bankları , Sarayburnu kıyıları buna şahit.
Hikayenin devamı var da anlatmasam daha iyi, kısaca şöyle söyleyeyim kız hala hayatımda :)
Sevgili olarak falan değil tabi.yılda iki kez falan denk geliyoruz
Hala yok gibi davranıyorum, buhar olup uçsa memnum olurum
Diğer ikisinin benden çok yandıklarını düşünüyorum.herkes mezuniyet üzüntüsü yaşarken bunlar göbek atıyordu, kabus gibi iki yıl geçirdiler.böyle bi utanca mahkum olarak yaşamanın yükü çok ağır olur.
Bana ne oldu dersen ben de yandım be başkan, yanmadım diyemem
en sinir bozucu olanı da
bunların travmasını siz yaşamışken evdekilerin hatırlatıp hatırlatıp bir de gülmesi olabilir...
pazar kahvaltıları, akşam yemekleri, film izleme saatleri geyiğine dönmüştür bile.
kendimden biliyorum.
beni aslında olmayan şeyler uyduran bir şizofren bile ilan ettiler.
öncelikle bu söz zeki müren'in mükemmel üstü mükemmel seslendirdiği şarkısı eskimeyen dostta da geçer. bu nedenle bu sözün bendeki yeri ayrıdır, gözlerimi doldurur. ayrıca şarkıda der ki: ne zaman gelirsen gel başıma taç olursun, sen benim eski değil eskimeyen dostumsun...
eski dost düşman olmaz sözünün doğrudur* görüşünü genel anlamda savunanlardanım, bu da benim duygusal durumumla ilgili olabilir belki.
yukarıdaki uzun entryleri okudukça ayrıca duygulandım, okumak hoşuma gitti ama içindekiler içime dokundu. uzun uzun yazılan anlamlı yazılar beni benden alır her zaman, yanlış anlaşılmasın ama; bana malzeme çıkmış gibi anlaşılmak istemem.
.
*konudaki sözün ilk tamlamasına katılmıyorum sadece, çünkü dostluk eskimez, bazen tarafların dikenleri birbirine batar, dostlar mesafeyi açabilir ama aradaki görünmez bağlar tam olarak kopmaz, kopamaz. ancak dostlardan biri toprağa girince bu bağlar kopar, belki öbür tarafta da dostlar yine karşılaşır, umarım.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |