Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
Birbirini izleyen dönemler boyunca fiyatlar genel seviyesindeki yükselişe enflasyon denir.
Ancak her yükseliş enflasyon olarak adlandırılamaz. Enflasyondan söz edebilmek için fiyat yükselişlerinin birbirini izleyen dönemler boyunca ama az ama çok olarak devam etmesi, yani süreklilik göstermesi gerekir.
TÜİK'in yayımladığı resmi endekslerle ölçümlenen enflasyon, tüketici ve üretici fiyat gelişmelerini gösterir. Enflasyon, ürün ve servis fiyatlarındaki artış dolayısıyla da satın alma gücündeki azalma oranıdır.
Fiyatlar, ürün ve hizmetlerle dolaşımdaki para oranı arasındaki istikrara göre oluşur. Paradaki artış (emisyon), mal ve hizmet miktarındaki artış (büyüme) ile dengeliyse, fiyatların genel düzeyi değişmez. Şayet bunlardan biri fazla üretilirse denge bozulur ve az üretilen daha değerli hale gelir. Enflasyonun yükselmesi paranın alım gücünü azaltır, düşmesi ise fiyatların daha az artması, insanların alım güçlerinin daha az azalması ve neticesinde istikrar demektir.
Enflasyon oranı, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ve üretici fiyat endeksi (ÜFE) baz alınarak hesaplanır.
memur ve emekliye zam kararının belirleneceği dönemde çalışma bakanı tarafından açıkça "yüzde 8-9 olarak" öngörülen ve bunun öngörülmesine rağmen memur ve emeklilerin yüzde 5 e 6 ya tamam dedirtildiği pahalılaşma oranı.
ha açıklanan veriler bile yüzde 20 nin altında değilken, hissedilen enflasyonu herkes görüyor zaten; tek haneli ön görüp onun da yarısını hak görmek ne kadar adil, ne kadar ahlaki bilmiyorum. tüm kamu çalışanını temsil edip sadece sendikalıya aylık 86-87 lira ek ücret alan başkan da şunu kazandık bunu kazandık diye hala daha basın karşısına çıkabiliyor.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |