 Türkiye'nin memur portalı |
 Oturum aç
 Üye ol
 Parolamı unuttum
|
Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç
Üye ol
Parolamı unuttum
|
evdeki bütün lambaları tavana sabitlemişken koridorda bir adet sallantılı avize bulunduruyoruz.
birkaç deprem atlattığımız evimizde sarsıntının hangi doğrultuda olduğunu net olarak gösteriyor.
nadiren kuzey-güney yönlü sallansa da çoğunlukla doğu-batı yönünde sallanıyor.
sarsıntının şiddetini de yine o avizeden anlayabiliyoruz.
bir tür akıl tutulması herhalde, birşeyler yapacağıma gözümü avizeye dikip bakıyorum.
Yandan aydınlatmayı tercih edenler için tepe aydınlatması yalnızca odaya giriş ve çıkışlarda ya da ortak kullanımdaki mekânlarda tercih edildiği için avize, estetik bir detay haline gelse de önemli bir detaydır.
Son depremde sarsıldığı halde yıkılmayan bir binanın alt katında bulunan avizecide şakır şakır sallandığı halde yere düşmeyen kristal avizeler de açıkça göstermiştir ki; bir avize ne yalnızca bir avizedir ne de salt estetik bir detay. İnsanların doğal olayları, felaketleri analiz etmek için geliştirdikleri en temel alışkanlık olan "gökyüzüne bakıp durum değerlendirmesi yapma alışkanlığı" kapalı mekanlarda evin tavanında yani gökyüzünün sınırında bulunan avizelere bakma refleksine dönüşmüştür. Deprem yersel bir olay olmasına karşın hiç kimse kulağını yere dayayıp ne olduğunu anlamaya çalışmaz. Çünkü yerde, yerin altında olup biten dahi ilkin yukarıda ne olup bittiğini düşündürür. Yukarıda olan ile karşılaştırıp emin olmayı içerir. Yani esasen "avizeler asılı nesneler olarak her türden olaya karşı daha hassastır, sallanıyorsa bir şeyi gösterir" düşüncesi ilk/ilkel gökyüzüne bakma alışkanlığının rasyonelleşmiş halidir. gündelik-sıradan gözlemci insan alışkanlığı olarakta bütün insanlar için ortaktır.
Evin aksesuarı,şu sıralarda gepremden ötürü sürekli baktığımız ev eşyası,çeşit çeşit aydınlatmalar,evlerin görünümünü değiştiren şıkır şıkır aydınlatmalar...
| İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |