Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
türkiye'de yenen bir hayvan olmadığı için hep aklı karıştıran sorun. geri dön türkler etini de, sütünü de yemişler/içmişler.
bazı yemek firmaları at eti kullandığını itiraf etmiş ve bizde yesek mi yemesek mi diye bir muallakta kalmışızdır.
Bir şeyin yaratılışı onun kullanım sahasını belirler: " At, bütün toplumlarda binek hayvanıdır. " İstisnalar hariç. Deve için de aynı şey geçerli. Eğer Türkler'de yeterli koyun veya sığır olsa, atını neden kessin? Veya bir Arap neden koyun ve keçisi varken, devesini kessin? Onlar yük taşımak ve ulaşım vasıtası olarak kullanılmak için elverişli yapıdadır.
Sığırlar, bol süt vermeleri için yaratılmış. Sığır etleri çok yenilince hasta etmesi gösterir ki onlar süt fabrikasıdır.
Koyun ve keçi, etleri hastalık yapmayıp bilakis şifa olmasıyla, bununla beraber sütlerinin sığıra göre az olmalarıyla gösteriyorlar ki, onlar da et fabrikası olarak yaratılmışlar.
Hammaddeleri ot ve su; mahsulleri et ve süt! Ne muhteşem, mekanizma ve sistem!
Hz. Peygamber (ASM) bu meseleye dair der: " Sığırın eti hastalık yapar. Sığırın sütü şifalıdır. Çünkü sığır çok çeşitli otlardan yer. "
Yaratılış vazifesini ifade etmek için yine Hazret der: " Eski zamanda bir adam sığırının sırtına çıktı. ' Deh ' deyip onu taşımasını istedi. Sığır adama döndü ve: ' Ben bunun için yaratılmadım ' dedi. Ben buna iman ettim. Ebu Bekir de sığırın bunu söylediğine iman etti " der. ( Sahih-i İbn-i Hibban )
Demek bir şeyin yaratılışını okuyup onu yerinde kullanmak lazımdır. Ki buna " hikmet " denilir. Yersiz kullanmaya ise " abesiyet " ( absürdlük ) denilir.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |