Türkiye'nin memur portalı

cep telefonlarinin dunyaya gelmesi ile bastonunu alip balkonda keyif kahvesi icen saattir kendisi.

emekli olmadan once gunboyu kufurler yiyen de bizatihi kendisidir. dunya uzerinde calistigi hâlde bu kadar kufur yiyen baska bir alet yoktur.

surekli hor gorulur. kufru yer, duvarlara atilir, yetmezse basina cekicle vurulur. yine de isinden taviz vermez. bu kadar da sadiktir iste.

kendine has bir sesi vardir. kargalar bu sesi duyduklarinda "iyy, bu nasil ses?" diye gulusmeye baslar. bundan dolayidir ki caldigi ilk an uyanmak farzdir. tabi kulaklariniza zeval gelsin istiyorsaniz uyumaya devam edebilirsiniz.

su uyur, calar saat uyumaz. evet.

gokyuzu ile arama giren kirliliktir kendisi.

eskiden ciplak gozle (giyinik goz nasil olur acep?) samanyolu galaksisini gorebilen tutun kolonyasi kisisi, simdilerde buyuk ayi'yi gorme konusunda buyuk sikintilar yasamaktadir.

eger unlu bir astronomi uzmani degilsem, kendime ait bir rasathanem yoksa iste sirf bu yuzdendir. isik kirliliginin cogalmasi, icimdeki aski sondurmus, pazara gondermistir.

her evde yuzlerce wattlik ampul olursa zaten kacinilmaz son budur.

luzumsuzsa sondurunuz lutfen. lutfen!

veronali romeo ve juliet'i kiskanclik krizlerine sokan, ahmedé xani'nin "memé alan" destanindan yola cikarak kurtce kaleme aldigi muthis ask hikayesi.

birbirlerine deliler gibi asik olan fakat -ve elbette- kavusamayan mem ve zîn, hikayenin iki ana kahramanidir. yardimci rollerde tajdin ve sitî vardir.

bahar senliklerine kadin kiliginda giden mem ve tajdin, erkek kiligina girmis zîn ve sitî'yi gorup bayilir. zîn mem'in, sitî de tajdin'in parmagina, uzerinde isimlerinin yazili oldugu yuzukleri takar.

hikayenin kotu adami beko [bekir] denilen sahistir ve en sonunda affedilir. nasilsa "bir beko gider, bir beko gelir"

ayrica, hafizam beni yamultmuyorsa turkiye'de cekilmis ilk kurtce filmin de ismidir. filmin basinda musa anter vardir ki, sesinin etkisini anlatmaya isbu kullanicinin mec'ali yetmez.

yolunuz olur da bir gun cizre'ye duserse, mezarlarini ziyaret ediniz muhakkak.

**

bazilari canlari icin ister canani, bazilari da cananlari icin verir cani... kimisi kavusmak ister tajdin gibi, kimi de derdi secer mem û zîn gibi...

okuyunuz efendim. evet.

bir annenin yavrusuna verecegi en guzel hediyeler listesinin ilk basinda yer alir.

bebek buyudukce icindeki mineraller de buna bagli olarak degisir. cunku bebek buyumeye, serpilmeye baslamistir ve ihtiyaclari da buna bagli olarak degiskenlik gostermektedir.

goguslerinin sarkacagi korkusuyla bebegini emzirmekten kacinan annelerin kulaklari cekilmeli, akabinde "kirk satir/kirk katir" ikilemine maruz birakilmalidir. evet.

tasavvuf ehlinin varacagi son nokta, gidilecek en uzak menzildir. duru turkce bir dil kullanmistir eserlerinde.

halk tarafindan cok sevilmistir ve bu sevgi hâlâ devam etmektedir. eskisehir ilinde okuyan ogrenciler sehirden cikarildiginda, geriye kalan her bes erkekten birinin adidir.

ayrica ikiyuz liralik banknotlarda fotografi olan sahistir ve bu yuzden ulkede yasayanlarin buyuk bir kismi tarafindan silueti bilinmeyendir. sevilir; fekat silueti bilinmez.

halbuse bes liralik banknotlarda olmus olsa daha iyi olurdu. herkesin meraki giderilir, ortalik sutliman hale gelirdi.